Şifacı olduğundan beri kendini hiç bu kadar yorgun hissetmemişti Syrinx. Hastaları ve daha bir çok şey ile ilgilenmek zorunda olduğundan eve bile doğru düzgün gidemez olmuştu. Neyse ki burada da yatacak bir yer yaptırmıştı kendine. Küçük bir esnemenin ardından ilaç dolabına baktığında biraz alışveriş yapması gerektiğini fark eden genç cadı''Hadi bakalım yola koyulma vakti '' dedikten sonra cübbesini giydi ve asasını da aldıktan sonra hastane çıkışına doğru yürümeye koyuldu. Meslektaşları ona selam verirken yorgun bedenine rağmen '' Merhaba nasılsınız '' ya da ''İyi akşamlar '' demekle yetiniyordu. Hızlı adımlarla yürümeye devam ettiğinde kendine gelmek adına biraz daha dinç durmaya çalıştı. En doğrusu uyumaktı ancak onun için pek te zaman yoktu. Nihayet çıktığında gideceği yeri düşünerek asasını salladı. Böle yolculuk etmk biraz sancılı olsa da oyalanmadan en kısa sürede gidebilirdi. Hem gitmişken yeni açıldığını duyduğu Ejderha hanına da girebilirdi.
Kısa süre sonra nihayet Diagon yoluna vardığında derin bir nefes aldı ve nereden başlayacağını düşünmeye koyuldu. İlk önce pansuman için eşyalar almalıydı. Sonrasında bir kaç iksir ve büyü için gerekli malzemeleri alabilirdi. Bir o dükkana bir bu dükkana girdikten sonra hızlı bir şekilde işlerini halletmişti genç cadı. Şimdi ise iyice dinlenmesi gerekiyordu ve bunun için en iyi yer ejderha dükkanı gibi görünüyordu. Sahibinin kim olduğunu bilmese de elbette gidince öğrenecekti. Etrafa göz gezdirerek hanın nerede olduğunu bulmaya çalıştığında tam da pes etmek üzereyken sallanmakta olan tabelayı farketti. Kapıyı ittirip içeri girdiğinde bu kadar kalabalık olacağını beklemiyordu açıkcası. Yeni açılan bir yere göre oldukça meşhur olmalıydı. Kısa süre sonra bara gitmek için yürümeye başladığında gördüğü manzara karşısında olduğu yerde donakalmıştı. Bu olamazdı değil mi yani onu görmeyeli neredeyse on seneden fazla olmuştu ve ondan haber alamamıştı. Gördüklerinin rüya olup olmadığını anlamak adına gözlerini kırpıştıran genç cadı sonunda kendine geldiğinde yavaş adımlarla genç adama doğru yürüdü. Ağzından sadece ''Vincent'' çıkmıştı. O kadar heyecanlıydı ki konuşamıyordu bile. Etrafta dolanan yılanlar bile umurunda değildi.