Bellatores
Döneminin Baş Seherbazı, Ezekiel Harris tarafından kurulan örgütün anlamı Adaletin Savaşçılarıdır. Resmi olarak 1970 yılında kurulan ve kendisine bu ismi veren grup, aslında 1960 yılından beri gizliden gizliye varlığını sürdürmektedir.
Bu topluluk, tek bir amaç için kurulmuştur; adalet. Sihir bakanı Austin Hudson’ın adaletsizce sürdürdüğü 35 yıllık hükümdarlığa ve insanların inatla yok saydığı diktatörlüğe dur demek için, özgürlükçü ve yenilikçi bireylerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
Scuta
Ingemar Byström tarafından ‘Düzenin Kalkanı’ adı altında kurulmuşlardır. 1970 yılında, Bellatores gibi güçlü bir örgütün ortaya çıkışı ile, birnevi mecburiyet sebebiyle savunma gücü olarak ortaya çıkmıştır.
İlk kuruluş amaçları düzeni (Bu vesileyle aslıda Sihir Bakanı ve bakanın inançlarını) korumak olsa dahi, çoğu üyenin katılım amacı doğrultusunda daha nebze Bellatores’u ortadan kaldırmak şeklinde amaç kayması oluşmuştur. Buna rağmen liderleri Byström, bu amacı reddederek tüm isteklerinin halk tarafından demokratik yollarla beş kere seçilmiş olan bakanı ve bununla beraber düzeni korumak olduğunu birçok kez belirtmiş, belirtmeye devam etmektedir. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
KARAKTER DEĞİŞİM ARACI
♣ Karakter Değiştir ♣
K.Adı:
Şifre:

HOGWARTS: AÇIK!
TARİH: ŞUBAT 1976

Paylaş
 

 Noel Partisi (Site Kurgusu)

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki
Alanis Sarrazin Davies
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 8

avatar
Ölü

Alanis'in bedenine girdiği karakter:

Müdür olarak gözükmek pek fazla bir şey ifade etmese de ona göre en eğlenceli şey idi. Bütün kişiler etraflarındaki şeylere bakarken. Genç cadı da bir takım intikam peşindeydi. Aslına bakılırsa hiç bir zaman böyle  olmamıştı ancak noel partisi çok sıkıcıydı ve biraz heyecan gerekiyordu. Sonrasında neler olacağını merak etse de sessiz kalmaktan yana kullanmıştı hakkını. Ne de olsa Darence'in görünümünde olsa bile hala hamile bir kadındı. Kimse ile konuşmuyor oluşu dikkat çekse bile en sonunda bir şey yapması gerektiğinin farkındaydı. Belki de birazcık yaramazlığın pek te zararı  olmazdı. Asasını çıkardığında bir süre öylece bekleyen genç cadı en sonunda asasını havaya dikti ve etrafın havai fişek benzeri şeylerle dolmasını sağladı.En eğlencelisi de sonunda çıkan ejderha şeklindeki havai fişek idi. Bunları bir müdürün yapamayacağını bilse de hayatında ilk defa bu kadar eğleniyordu.  Çocukluğuna yeniden geri dönmüş gibiydi o an için.  Kendinde olsa havalara zıplar ve tempo tutardı lakin biliyordu ki bir müdür böyle şeylerle  uğraşmazdı. Asasını cebine geri koyduğunda hiçbir şey olmamış ta sanki bütün bunlar planlanmış gibi etrafı izlemeye koyuldu. Ne de olsa o hamile bir kadındı ve  bu kadar eğlence ona yeterdi. Belki de buradan çıkıp yatağına geri dönmeli idi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanora Lizz Walker
Stajyer Öğrenci
Ϟ Rp Beğenileri : 25

Eleanora Lizz Walker
Stajyer Öğrenci


Lizz'in bedenine girdiği karakter:

Lizz, merak ve endişe içerisinde dostunun gözlerinin içine bakarken onda garip bir şey olduğunu fark etmişti. Kıza sarıldığında hiçbir tepki vermemiş, aksine sen ne yapıyorsun der gibi bir izlenim sergilemişti. Lizz Gryffindorlu Scarlet görünümünde kıza bakarken, bir anda aklına onun gerçek Nora olmadığı geldi. Küçük Imp'ın az önce söyledikleri yeniden zihninde canlanırken az önce kime sarıldığını merak etti. Başka zaman olsa utancından ne yapacağını bilemezdi, ama ne de olsa şimdi o da kendi görünümünde değildi. Kim olduğunu bilmediğini biliyordu. Bu yüzden mahcup bir şekilde gülümseyerek hiçbir şey olmamış gibi oradan uzaklaştı. Nora'nın görüntüsü başkasında olduğuna göre kız da herhangi birisinin görünümünde parti de olabilirdi. Bu düşünce kızın başına kötü bir şey gelmemiş olduğunu açıklıyordu. Lizz, ister istemez derin bir nefes alırken rahatlamıştı. Kimin görünümünde olduğunu merak ediyordu. Acaba o da kendisini arıyor muydu? Diğer arkadaşlarını da bulamamıştı. Nora sandığı kızın yanında hızla uzaklaştıktan sonra bir süre kalabalıkta öylece gezinmeye başladı. Nereye gideceğini bilmiyordu. Kimseyi tanımıyordu. Aslında herkesi tanıyordu, ama kime gideceğini bilmiyordu, çünkü kimse göründüğü gibi değildi. Bu karmaşa bir anda kafasını bulandırmıştı. Oysaki partiye ilk geldiğinde bu kadar karmaşık hissetmemişti. Kargaşa içerisinde yerini aramaya çalışırken ileride Profesör Alanis ile oturan yakışıklı bir adamın olduğunu fark etti. Profesör Alanis masada oturmuş, birkaç adım ötede kendine gelmeye çalışan Profesör Maroon'a bir şeyler fırlatıyor, tüm hıncını ondan alıyor gibi görünüyordu. Kadına fırlattığı son frambuazlı pasta kadını çileden çıkarmış gibi görünüyordu. Birbirleri ile uzun bir tartışma içerisine girerlerken Lizz bir süre onları izledi. Oldukça komik görünüyorlardı. İkisininde bedenlerinde kim olduğunu merak etti. Birbirlerini çok seven kişiler olduğu söylenemezdi. Neyse ki henüz kendisine bulaşan birileri olmamıştı ki, bir gryffindorlu olarak sessiz ve nazik olmak çoğu zaman avantaj sağlıyordu. Henüz birilerine sataşmak istemiyordu, ama böyle sessiz durmakta istemiyordu. Madem eğlenmeye gelmişlerdi, dostlarını bulmak için riske girmesi gerekiyordu. Profesör Alanis ve Profesör Maroon birbirleri arasında ağır bir ağız dalaşına girerlerken ileride Profesör Quandisa'nın, sert mizaçlı Profesör Azrael ile konuştuğunu gördüğünde ona doğru adımlamaya başladı. Aynı zamanda kendi bedenlerinde olduğunu da sanmıyordu. Acaba birazdan kime sataşacaktı? Bunu düşündükçe midesine istemsiz kramplar girerken adımlamaya devam etti. Aynı zamanda kıvrılan dudaklarını kontrol altına almaya çalışıyordu. Lizz'in Profesör Quandisa'ya dair herhangi bir antipatisi yoktu, ama nedensiz yere ona bir şeyler söylemek geçiyordu içinden. Tamamen eğlence amaçlı, acaba ne tepki verecekti? Ayrıca da, Profesör Azrael'in sert mizacına rağmen onu seviyordu ve şuan onunla konuşmasını istemiyordu. Birbirlerine de hiç de yakışmıyorlardı. Bunu nereden düşünmüştü bilmiyordu, ama aklında ileride birbirlerine dair yakınlaşma olduğunda hiç de hoş görünmediklerini fark etti. Hem, Profesör Qandisa, biraz... yaşlı durmuyor muydu Profesör Azrael'in yanında? Düşüncesini yarıda keserek yanlarına vardı. Ah, ne de olsa kimse kim olduğunu bilmeyecekti ve başına kötü bir şey geleceğini sanmıyordu. Gergin olmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildi. Bugün sadece eğlenmek istiyordu. Neyse ki kimseye ayak bağı olmamıştı. O sırada, Profesör Quandisa, yakışıklı Profesör'ün gözlerinin içine bakmaktaydı. Kadın sırtı dönük orada dururken, Lizz kadının omzuna hafifçe dokunarak kendisine dönmesini sağladı. Yanına gelmeden önce kafasında birkaç plan kurmuştu, ama şimdi Profesörüyle yüz yüze gelince garip bir şekilde heyecanlandığını fark etti. Arkasından atıp tutmak her zaman kolay oluyordu heralde. Onun gözlerindeki merakı gördüğünde bir an durakladı. Ne diyeceğini bilemedi. Vaz mı geçseydi acaba? Profesör'ün sorun bakışlarına karşılık hafifçe sırıttı. Lizz, nazik bir yapıya sahipti. Yalandan da olsa kötü sözler söyleyemiyordu. Yine de bir süre bekleyip az önce aklından geçenleri söylemeye çalıştı. En azından, neler olacağını merak ediyordu ve bu durum her iki tarafı da zor duruma düşürecek gibi görünüyordu. ''Profesör, sizce de Profesör Azrael size fazla küçük değil mi? Bence, başka yerlere bakmalısınız,'' Ah, çok mu açık sözlü olmuştu? Aynı zamanda bunları söylerken de suratına garip bir gülümseme hakimdi, ama gülümsemenin içerisinde kötü hissetme duyguları barındırıyordu. Kendi görünümünde olmadığı için minnettar oldu, ama bir yandan da aklına onun gerçek Quandisa olmadığını açıklıyordu. En azından, öyle olmasını umuyordu. O sırada arka tarafta garip bir karmaşa oldu ve kısa süre de duruldu. Lizz, kaçar gibi arkasına bakarken Müdür Bey'in asasıyla büyük salonu havai fişeklerle doldurduğunu fark etti. Bir Müdür'e göre oldukça eğlenceli görünüyordu ki, Müdür Darence'in melakoli tavırlarında bu kadar eğlenceli olduğunu pek anımsamıyordu. Ruhunda her kim varsa, onu beğenmişti. Eğlenceli Müdür bey, okula çok daha neşeli bir hava katacak gibi görünüyordu. Bu durum gerçek Müdür Bey'in değişmesi anlamına mı geliyordu yani? Lizz gülerken yeniden arkasına dönüp, Profesör Quandisa'ya baktı. ''Ayrıca, baksanıza Müdür Bey çok eğleniyor gibi görünüyor. Bence, eğlencesine katılmalısınız,'' diyerek geriye baktı ve parmağıyla kendi kendine gülmekte olan Müdür Darence'i gösterdi. Şansını fazla mı zorluyordu ne? Kendi bedeni olmasa da, yine de bir öğrenci kılığındaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwarts-rpg.com/t1614-e-lizz-w
Aaliyah Elias
Hogwarts Müdiresi
Ϟ Rp Beğenileri : 104

Aaliyah Elias
Hogwarts Müdiresi

Aaliyah'ın bedenine girdiği karakter; Alanis Sarrazin:


"Okulun en saygın bedeni mi?" dedi Aaliyah yüzüne kondurduğu alaycı bir gülümseme ile. Elini, üzerine doğru yürümek suretiyle kendisini dans pistine kaydıran kadının elbisesine attı. Kumaşı dokunulması güç bir yosun parçasıymış gibi tiksinerek tutuyordu. Sadece iki parmağıyla, başka bir yerinin değmemesine özen gösterir gibi. Samimiyetsiz bir biçimde dekoltesini kapamaya çalışır gibi yaptı. Umuyordu ki bu hareket kadının bedenindeki şahsa hangi bedende olduğunu fark ettirecekti zira aklı sağlim kimse saygınlık ile Ava Marroon'u aynı cümle içerisinde kullanmazdı. Aaliyah sessiz bir insan olarak görülürdü. Yani her gün en az iki kişinin yaralandığı ve keçilerin sahipsiz asaları kemirdiği mahallesinde öyle sayılıyordu. Fakat Hogwarts sınırları içerisinde şahsi algıladığı münakaşalarda bir pimi çekilmiş muggle bombasına dönüşebiliyordu. Hele ki toplum kurallarını ihlalden ayıplanma veya okuldan uzaklaştırılma gibi ihtimallerle karşı karşıya değilse. Garip. Tüm bu karmaşanın sebebi insanların kendileri gibi davranıyor olmaları mıydı yani? Ava'nın takma tırnaklarının koluna battığını hissetti. Bunu kastılı yapmadığı her halinden belliydi zira sarışın kadının içindeki ruh çok yüksek ihtimalle bir erkeğe aitti. Muhtemelen sadece Aaliyah'ın kolunu tutmak istemişti fakat çingene Ava Maroon'un bedeninden kendisine gelecek bu kadar teması dahi kabul edecek bir hoşgörüde değildi. Bir süre kadına bakakaldıktan sonra ellerini Maroon'un bombeli saçlarına götürdü ve az önceki ufak sinir harbinden ötürü bozulmuş krepesini nazikçe düzeltmeye koyuldu. "Ya o pis tırnaklarını üzerimden çekersin, ya da elini götüne sokarım. Anladın mı canım?" Samimiyetsiz bir nezaket ile cümlesini bitirdikten sonra bir o kadar samimiyetsiz bir şekilde gülümsedi ve Ava'nın yanağını bir çocuğun yanağını severcesine okşadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t1517-aaliyah-qandisa-lejant
Heather Travers
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Heather Travers
Ölü


 
Heather'ın bedenine girdiği karakter:

Devasa kapının açılmasının ardından birkaç saniye sonra kendisini içeride bulan Heather oldukça şaşkındı. Büyük Salon gibi geniş ama mimari yapısı dikdörtgen olmaması cadı için daha büyük bir heyecan yaratmıştı. Etrafına baktığında ortaçağ konseptini gördüğünde dudaklarındaki hareketlenmeye engel olamamıştı. Daha bir sürü, fark edemediği değişiklik vardı belki de.
 
Heather için farklı balo olacağı kesin gibi gözüküyordu. Noel zımbırtısını sevmese de, bu konsept noel'i daha çekilebilir kılıyordu. En azından ortam panayır gibi durmuyordu, fakat eğlenceli bir yanında olmalıydı. Etrafına baktığında her şey normal gibiydi. Yiyecekler bir kenarda yenilmesi için oldukça güzel sergilenmişti. Noel ağacı ise devasa bir görünüme sahip idi. Bu görünümü biraz daha şenlendirmişlerdi. Kırmızı ve beyaz şeritlerin birbirleri ile adeta dans ettiği şeker kamışları oldukça güzel ve yenilebilir duruyordu, fakat yenilemiyordu. "Kızlar hadi biraz midemize yükleme yapalım. Yoksa ben kendime reset atmak zorunda kalacağım." Dedi ve bir anda sessizlik hakim oldu. Mavi gözlerini yanına çevirdiğinde görmek istediği yüzleri göremeyince suratı düştü.
 
Duraksadı. Neler olup bittiğini anlamak için etrafa meraklı gözlerle bakmaya devam etti. Her şeyin normal olduğunu gördüğünde rahatladı, fakat hâlâ dostlarının nerede olduğunu bilmiyordu. Yanında gördüğü en son kişi Lizz ve Alexis idi. Şimdi ise yanında Scarlett adında bir Gryffindor öğrencisi vardı. Lizz ve Alex'i bulmak için ilerlemeye çalışırken, kendisini adeta paspas ile eş değer ölçü de işe yaradığını gören Heather Travers yerden kalkmak için özel çaba harcarken bir kere daha paspas olmuştu. Neden düştüğünün bile farkında olmayan Travers kızı mavi gözlerini kendi teknolojik vücuduna devirdiğinde Profesörlerin ve kendisinden yaşça küçük olan Hogwarts öğrencilerin duymaması gereken argo sözcüklerin içine kendi hayal gücünüde katarak bütün yaratıcılığını ortaya koymuştu. Daha önce hiç böylesine tuhaf bir elbise giymemişti. Sanki elbisenin içindeki bir başkasıydı. Heather Travers'dan eser kalmamıştı. Elbise ipekten yapılmış, rengi ise buz mavisiydi. Dünyanın en güzel elbisesi olabilirdi ama Heather'a göre değildi. Bu durum cadı için ters bir durumdu. "Lanet olası Noel gecesini, lanet olası bir şekilde geçireceğimi biliyordum. Gerizekalı Saint Nicholas. Aptal geyikler ve dar görüşlü cinler. Hepinizden nefret ediyorum Bu sever söylediği her şeyi bütün içtenliği ile söyledi. Her zaman işleri ters giderdi. Özellikle de noel zamanı, terslikler daha fazla yaşanırdı. Noel'e ve Nicholas'a sövdükten sonra büyük çabalarla kalkışa hazırlanan Apollo 11 harekete geçtiği için kendisini şanslı hissederken gördüğü yüz karşısında dudaklarından dükülen küfüre hakim olamadı. "Eğer, o ben ise; ben kim oluyorum?" Şaşkınlığını gizleyemeyen Heather, aynadaki yansımasını oldukça merak etmeye başlamıştı. Ellerini yüzüne doğru yakınlaştırdı ve suratı ile oynamaya başladı. İlk burnuna doktundu, daha sonra da gözlerine. Dudaklarına dokunmaya fırsat kalmadan vücudunun bir parçası olan koskocaman memeleri görünce Cyra Llyr olduğunu anladı ve gülümsedi. Böylesine kocaman olan memeleri tanımamak mümkün değildi. En azından tanıdığı ve sevdiği bir cadının bedenini alması Heather'ın bu konuda zorluk çekmeyeceği anlamına geliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Azrael Slater
Büyücü
Ϟ Rp Beğenileri : 25

Azrael Slater
Büyücü


İnce ve kulakları sağır edecek derecede çıkan bağrışından sonra etrafına bakındı. Bunu hala neden yaptığını bilmiyordu. Etraftakiler ona bakarken Azrael hiç bir şey olmamış gibi ilerledi. Daha sonra hiç kimse hiç bir şey olmamış gibi devam etti. Azrael ayağındaki topuklu ayakkabılarla yürüyemiyordu ve ne yapacağını da bilmiyordu. Topuklu ayakkabılarını çıkardı ve onları eline aldı. Bu kadar ince uzun şeyin üzerinde nasıl yürüyebiliyordu. Sonra sarışın cadının ayaklarına baktı onlarda çok küçüktü yani kendi bedenine göre öyleydi. Sonra bunu aklından kovdu, bundan kurtulması gerekiyordu. Etrafta bakınırken herkesin de değiştiğini anlayabiliyordu. Pekala müdürde değişmiş miydi. Yani Hogwarts müdürüydü sonuçta bunu yaparlar mıydı. Bakışlarını ona çevirdi bir anda aklına geldi Jollyn ile Darencenin arasında bir bağ vardı. Sonuçta ona bir şeyler sorabilirdi ve Jollyn’a benzediği için rahat olabilirdi. Genç adam elindeki ayakkabılarla Hogwarts müdürünün yanına gitti. “Merhaba Bay Elias, ne kadar ilginç bir parti öyle değil mi?” dedi ve yüzüne gülümsemesini yerleştirdi. Elbette zoraki bir gülümsemeydi onun için ama sarışın cadı her zaman gülümserdi öyle değil mi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t2186-azrael-lejant
Raphael Mark
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Raphael Mark
Ölü


Ne olduğunu anlamamıştı genç adam. Daha demin Alanis yanındaydı ve şimdi yoktu kendisi ise Büyük salona benzeyen ama aslında büyük salon olmayan bam başka bir yerdeydi. Ne yapacağını bilmiyordu yani sonuçta Alanis ile beraber gelmişti buraya. Etrafa bakarken neler olduğunu çözmeye çalışıyordu lakin kendisini de farklı hissediyordu. Etraf orta çağa uygun şekilde dekor edilmişti. Ve görünüşe göre başka bir özelliği daha vardı bu partinin. Etrafta herkes etrafa bakınıyor ve daha sonra kendilerine bakıyorlardı. Genç adam adım attığında yürüyemediğini gördü. Ayağını burkan bir şey vardı ve ayaklarına baktığında topuklu ayakkabı giydi. O da değildi elbisesi de farklıydı. Neler oluyordu böyle, kadın kıyafetleri vardı üzerinde. Kısa süre sonra salonun tam ortasında bir şey belirdi. Ne olduğunu bilmiyordu fakat eğleniyor gibi görünüyordu. Konuşmasının ardından başka bir bedene hapsolduğunu anlamıştı. Ama bunu neden yapmışlardı ki. İlerleyerek aynaların olduğu yere gitti herkes aynalara üşüşmüş görünüyordu. Kendisine baktığında elleri yüzüne gitti, hiç tanımadığı birinin bedenine girmişti. Ne yapacağını bilmiyordu ve bakışları bu sefer asılı olan yazıya gitti. En iyisi Alanisi aramaktı daha sonra bunu da aklından kovdu. O da değişmişti büyük olasılıkla yani burada ki herkes değişmişti fakat onu bulabilir miydi. Ne yazık ki kim olduklarını karşısındaki kişiye belli etmeyecekler için onu bulamayacaktı. İçki masasına gittiğinde kendisine bir kadeh koydu tam içecekken salonun ortasındaki sihir tarihi profesörürünün çığlığı ile dikkati oraya kaydı. Tahminen onun bedenine girende başkasıydı ve onu pekte sevinmiş gibi gözükmüyordu. Kadehinden bir yudum aldı ve etrafı izlemeye başladı sonuçta bu olay son verecekti elbette ve Alanis’i o zaman bulabilecekti.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
The Kronos
Game Master
Ϟ Rp Beğenileri : 0

The Kronos
Game Master






10 - 9 - 8 - 7 - 6 - 5 - 4 - 3.... bir dakika bir dakika onu şimdi yapmıyorduk değil mi? Ya bu aralar hep böyle oluyor zamanda bir sorun var ve sanırım kıyamet yaklaşıyor. Merlin Korusun! Öhööm, neyse efendim bir noel kurgusunun daha sonuna gelirken küçüklerimin gözlerinden, büyüklerimin ama büyük yok! Son cümle MUTLU NOELLER!


Kurgu: Noel eğlencesi devam ederken herkes içinde bulunduğu bedenin ruhunda hissettirdiklerini yapıyordu. Salonun ortasında çekilenler istemsizce dans ediyor, normal zamanda biribirinden gıcık olanlar hırslarını karşısındaki bedenden çıkarıyordu! Ya gerçekler... İşte bu tam bir kaostu. Her şey devam ederken birden ortaya balonun ilk başındaki şeytan suratlı cüce çıkmıştı ve konuşmasına devam etmişti.

"Tamam, artık bu şenlik bitebilir! Burada yaşadıklarınız sizlerin empati becerinizi ve gerçek kişiliğinizi yansıtmak içindi. Umarım bu macerada iyi yahut kötü birçok şey almışsınızdır kendinize. Şimdi her birinizin yatağına bu gecenin anısına birer noel yumurtası bırakıldı. Eğer becerebilirseniz yumurtaları açmayı sizlere ufak bir hediye olacaktır. İçlerinde şans sıvısı var! Umarım yeni yıl sizlere şans getirir! Kapıdan çıktığınız anda yataklarınıza cisimleneceksiniz ve kendi benlerinize kavuşacaksınız. Artık bu geceyi anlatıp, anlatmamak size kalmış. MUTLU NOELLER!"


Not: İsteyen çıkış rol oyununu yapabilir. Başlık 7 Temmuz 2017 gecesi kilitlenecektir. Ayrıca Noel yumurtalarını açmak isterseniz Merlin'in Kazanı'ndan bu durumu belirtip görev almanız gerekmektedir. Tabi şans sıvısına ihtiyacınız varsa!


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Violeta Lechkov
Bellatores Lustitiae
Ϟ Rp Beğenileri : 84

Violeta Lechkov
Bellatores Lustitiae
Muggle bilimleri profesörünün, ya da bedenindeki her kimdiyse artık, Ava Maroon ile bir derdi vardı belli ki. Genelde etrafında zekice olmasa da hoş bir izlenim bırakan Ava’ya karşı kin kusabilecek sayılı isim geliyordu aklına fakat yine de dillendiremeyeceğini bildiğinden susmakla yetindi. “Biraz… şey bir kadın.” Diye mırıldandı kadının bedenini incelerken. Tam olarak neyi kastettiğini kendi de bilmiyordu ama ‘şey’di işte. “A-ouv. Buralar daha da kızışacak gibi.” Birkaç adım geri gitti ve hatta civarda oturan birilerinin ayağına basmış olacak ki yan taraftaki hademe görünümlü kişiden serzeniş koptu. Ava Maroon, pahalı ayakkabılarını nihayet eline almış –zira üzerinde dikilmekte güçlük çekiyordu- onlara doğru yaklaşıyordu. Muhtemelen bir erkekti kadının bedenine misafir olan. Fakat büyümeye yüz tutmuş kavgaya bulaşıp üstünü başını mahvetmek istemiyordu. O gece gayet yakışıklıydı. “Pardon,” Mırıldanarak ve insanlara çok dokunmadan yolunu açmaya çalışarak ilerledi. Boğucu bir ortamdı ve Violeta tüm bu karmaşa için fazla yaşlı hissediyordu kendini. Çıkış kapısını ararken salonun ortasında beliren bir cisimle salonun geri kalanı gibi Violeta da duraksadı. Bir anda tüm gürültünün kaybolmasıyla cücenin sesi her köşeden duyulmaya başlandı. Nihayet tüm bu hengâmenin bitişiyle muradına eren kadın çıkış kapısına doğru yollanmıştı ki duraksadı. En azından yumurtasını alıp öyle çıkmalıydı. Şans sıvısı onun için devede kulaktı; yine de malzemelerine para vermeden bir şans sıvısı elde etse fena olmazdı. Boyalı yumurtalardan rastgele birini alıp kendini kapıdan dışarı attı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.hogwarts-rpg.com/t1534-violeta-lechkov
Jollyn Maqe
Cadı
Ϟ Rp Beğenileri : 67

Jollyn Maqe
Cadı

Jollyn'in bedenine girdiği karakter:

Jollyn, Aaliyah'ın bedeninde, Azrael'e bakarken yüzündeki gülümsemeyi sabit tutuyordu. Azrael'i görmek, Jollyn'i her zaman olduğu gibi mutlu ediyordu. Bazı zamanlar karşısındaki adamı neden sevdiğini kendisine soruyordu. Sahi, gerçekten onu neden seviyordu? Ya da bu hissettiği duygular gerçekten sevginin eseri miydi? Davranışlarından mı, görünüşünden mi yoksa tamamen onun içinde, insanlara göstermeyi reddettiği bir yanının olduğuna kendisini inandırdığı ve bu yanını gün yüzüne çıkarmayı düşündüğü için mi onu seviyordu? Tamamen meraktan ibaret miydi? Aslında, bunun tek bir nedeni olmadığı gibi, tek bir yanıtı da yoktu Jollyn'in içinde. Duygularındaki bütünlük hepsini kapsıyordu. Merakı, güzelliği, ruhu ve daha birçok şeyi… Jollyn'in Azrael'de gördüğü sadece bir neden değildi ki zaten geçmişe bakıldığında onu sevmemesi gerektiğini kendisine defalarca kez tekrarlamış, o kadar olumsuzluğa rağmen ondan uzak durmak için elinden gelenin en iyisini yapmış ve bir süre de olsa bunu başarabilmişti, ama yıllar geçtikten sonra yine aynı mekânda, yine aynı pozisyonda karşılaşmıştı. Bu, kaderin oynadığı garip oyunlardan birisi değil de neydi? Jollyn, kadere dair düşüncelerini çoğu zaman üst noktalara çıkartıyordu, ama babasının ölümünden bu yana yaşananlar artık ruhunda kocaman bir yara olarak kalıyordu. Ne zaman bir şeylerin yolunda gideceğini düşünse, babasının acısını oluşturduğu yarayı yeniden kanatmakta gecikmiyordu. Bu durum rahatsız etse de yapabileceği bir durum söz konusu değildi ve bazı zamanlar, babasına dair duyduğu özlemi Azrael ile gideriyor, onun davranışlarını her zaman olumlu bir yanıt olarak algılıyordu. Onunla olmak, Hufflepuff ruhuna iyi geliyordu. Tabii, her zaman olduğu gibi Azrael'in kendisine has davranışları neticesinde ona doğru davranıp davranmadığını bilemediği için kendisini sorgulamasına neden oluyordu. Ve şimdi tamamen başkası olarak görünüyordu ki, bu haldeyken, karşısındaki adamın gerçek Azrael olmadığını az çok tahmin edebiliyordu. Selam verdiğinde dahi yüzündeki garip ifadeden şaşırdığını anlamıştı Jollyn. Zaten, kendisi de Jollyn gibi görünmüyordu. Bu durum hala garip derece gülme isteğini uyandırsa da, karşısındaki Azrael görünümündeki kişinin yüzünde tebessümle birlikte kendisine iltifat etmesi üzerine Jollyn de, görünüş açısından tamamen Aaliyah'a uymayacak bir şekilde bir tutam saçı parmağına doladı ve hafiften başını eğerek saçıyla oynamaya başladı. Uzaktan bakıldığında kesinlikle Aaliyah'ın yapmayacağı bir şeydi ve bir bakıma bu şekilde olmakta onu eğlendiriyordu. Azrael'in iltifatına gülümsemeye devam etti. Ne diyeceğini bilmiyordu. Hem onun gerçek Azrael olmadığını biliyordu, ama bu şekilde olmakta eğlenceliydi. ''Sen de oldukça hoş görünüyorsun. Gerçekten burada olacağını hiç düşünmemiştim, ama az önce de söylediğim gibi buna sevindim, umarım eğleniyorsundur,'' dedi, Aaliyah'tan beklenmeyecek derece de sevecenliğini ortaya koyarak. Jollyn, Aaliyah'ın Azrael'e olan tutumunu bildiği için bu durum ona epey uzak geliyordu. Uzaktan izlendiğinde de, kesinlikle bu ikilinin gerçek olmadığını herkes anlardı, ya da belki de kendisinin Jollyn olduğunu anlayabilirlerdi kim bilir?

Omuzuna dokunulduğunda istemsizce irkilerek geriye doğru döndü Jollyn. Karşısında Gryffindor öğrencisi Scarlet vardı. Onu birkaç kere görmüştü, ama bir Gryffindor öğrencisine göre fazla aktif değil gibi görünüyordu, ama şimdilik bunu düşünmemeye çalıştı. Ne diyeceğini merak ederek sevecenlikle kıza bakmaya başladı. Bir süre kaldıktan sonra, tam Jollyn bir şey söyleyecekti ki, Gryffindor öğrencisi bir şeyler söylemeye başladı. Bir için dediğinden bir şey anlamasa da, söyledikleri kendisi hakkındaydı. Hafiften kaşlarını çatarken ne diyeceğini bilemedi. Bir an için kendi görüntüsünden olmadığını yeniden anladığında, kendisine söylenenlerin Aaliyah'a söylenmiş gibi olduğunu fark etti. Jollyn, genç kıza bir şey söylemeye kalmadan, ileride Darence'in asasıyla büyük salonu havai fişeklerle donatmasıyla eğlencesini ikiye katlıyor gibi görünüyordu. Bu durum, şuan için bir Müdür'e uymayacak hareketler olsa da, içindeki kişiyi merak etmeden edemedi. Scarlet yeniden bu konuda da kendisine bir şeyler söylerken Darence'e bakarak güldü. Aslında, görünen Darence'de fena değildi, ama yine de Müdür olan Darence'i seviyordu. Onun ağırlığı her şeyi dize getiriyordu. Jollyn, Scarlet'in sözlerine aldırmazken adımlamaya başladı. Ne de olsa ikisi de kendileri değildi ve Azrael'in görüntüsünün yanında daha fazla durmasına gerek olmadığını düşünüyordu. O sırada ileride Profesör Ava Maroon ve Alanis kavga ediyorlardı. Bu durum Jollyn'i şaşırtmıştı. Sevimli Gryffindor mezunu genç Profesör Alanis'e yakışmayacak söylemler vardı ve bir an için kızın içinde kim olduğunu tahmin etmeye başlamıştı. Onları ayırmalı mıydı bilmiyordu Jollyn. Kafasına da bir şey yemek istemiyordu açıkçası. Karmaşa içerisinde ne yapacağını bilemezken, partinin başlangıcındaki Imp, kalabalığın arasında yeniden belirdi. Epey zaman geçmiş olmalıydı ki, sözlerine bakılacak olursa partinin bitimine az kalmıştı. Ah, o kadar vakit geçmiş miydi? Her ne kadar henüz fazla bir şey yapamasa da, eğlenmişti. Kendi bedenini de bir yerler de görmemiş, onun içinde kim olduğunu tahmin etme fırsatı yakalayamamıştı. Belki, salondan çıkmadan önce şansı yaver gidebilirse onunla karşılaşabilirdi. Acaba, kendi bedeniyle konuşurken nasıl bir ruh hali içerisinde olacaktı? Düşüncesi bile olağanüstüydü. Imp kısa süre de kaybolduktan sonra Alanis ve Ava'nın yanına gitmeye karar verdi. Imp sayesinde az da olsa durulmuş gibiydiler ve bu sayede, becerebilirse eğer, onların bir kez daha kavgaya tutuşmalarını engelleyebilirdi. En azından öyle düşünüyordu. Ya da acaba hiç bulaşmadan gitse miydi?



En son Jollyn Maqe tarafından 07.07.17 11:52 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Darence Elias
Konsey Başkanı
Ϟ Rp Beğenileri : 122

Darence Elias
Konsey Başkanı


Darence Elias'ın Girdiği Beden = Ava Maroon
Spoiler:


"Karıya bak ya tam bir yelloz çıktı! İnsanın hiç olmazsa büründüğü bedene saygısı olur insan kılıklı yaratık!" olmak istemediği bir tartışmanın tam ortasındaydı şimdi Darence, hem de bir kadının bedeninde ne yapacağını bilemeyerek! Dans pistinin kıyısına geldiğinde ayağından birinin hareketlendiğini hissetti ve aniden kendisini kenara attı. Daha sonra karşısındaki genç kadının bir bedenine baktı birde yaptığı hareketlere ve "Gerçekte bu parti kimin aklına geldiyse Merlin özene bezene yaratmış." diyerek güldü. Az önce kendisiyle bir münaşakaya girdiği kadına burun kıvırdı ve çıplak ayaklarınıda alarak oradan biraz uzaklaştı. Tam uzaklaştığı sırada gözüne ilişen masanın üzerindeki sürahiyi eline aldığında birden aynı şekilsiz yaratık ortaya çıktı ve söylendi. Artık bu işkenceye katlanmak zorunda olmadığını anladığında "Bu sefer ucuz kurtuldun!" diye haykırdı ve arkasını dönerek salonun kapısına yöneldi. Kendisi gibi bu hengameden kurtulmak isteyenlerin kapıdan hızlıca çıkmasıyla Darence'de arkasına bile bakmadan odadan dışarıya çıktı.

"Şans sıvısı mı, asıl bu eğlenceyi düzenleyenin ona ihtiyacı olacak!"

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t1543-darence-elias
 
Noel Partisi (Site Kurgusu)
Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
5 sayfadaki 6 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki
 Similar topics
-
» Site Bildirim Sistemi Kullanma

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts-RPG :: Noel Partisi-