Bellatores
Döneminin Baş Seherbazı, Ezekiel Harris tarafından kurulan örgütün anlamı Adaletin Savaşçılarıdır. Resmi olarak 1970 yılında kurulan ve kendisine bu ismi veren grup, aslında 1960 yılından beri gizliden gizliye varlığını sürdürmektedir.
Bu topluluk, tek bir amaç için kurulmuştur; adalet. Sihir bakanı Austin Hudson’ın adaletsizce sürdürdüğü 35 yıllık hükümdarlığa ve insanların inatla yok saydığı diktatörlüğe dur demek için, özgürlükçü ve yenilikçi bireylerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
Scuta
Ingemar Byström tarafından ‘Düzenin Kalkanı’ adı altında kurulmuşlardır. 1970 yılında, Bellatores gibi güçlü bir örgütün ortaya çıkışı ile, birnevi mecburiyet sebebiyle savunma gücü olarak ortaya çıkmıştır.
İlk kuruluş amaçları düzeni (Bu vesileyle aslıda Sihir Bakanı ve bakanın inançlarını) korumak olsa dahi, çoğu üyenin katılım amacı doğrultusunda daha nebze Bellatores’u ortadan kaldırmak şeklinde amaç kayması oluşmuştur. Buna rağmen liderleri Byström, bu amacı reddederek tüm isteklerinin halk tarafından demokratik yollarla beş kere seçilmiş olan bakanı ve bununla beraber düzeni korumak olduğunu birçok kez belirtmiş, belirtmeye devam etmektedir. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
KARAKTER DEĞİŞİM ARACI
♣ Karakter Değiştir ♣
K.Adı:
Şifre:

HOGWARTS: AÇIK!
TARİH: ŞUBAT 1976

Paylaş
 

 Ranobar Olmak

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Lana L. Ranobar
Seherbaz
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Lana L. Ranobar
Seherbaz
eiditlenecek
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lana L. Ranobar
Seherbaz
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Lana L. Ranobar
Seherbaz
RANOBAR olmak
Genç seherbaz gözlerini gökyüzünde parlayan aya dikti, her gece olduğundan farklı bu gece sırlarıyla birlikte parlıyordu, hava açıktı ve bulutlar yıldızları saklamamıştı ama bu geceye yakışmayan bir rüzgar vardı, kış rüzgarı bir çok muggle'ı evine kapatmaya başlamıştı, sarışın cadı üstündeki ince paltosunun bir kaç düğmesini açtı, cadı olmak böyle bir şeydi. Etrafta bulunan evsiz birkaç Muggle ya da meyhaneden çıkan sarhoş insanlar sen manyak mısın der gibi bakıyorlardı, belki de öyleydi, ince açık kahve paltosu buza benzer açık mavi gömleği ve beyaz pantolonu ile dikkatleri fazlasıyla üstünde topluyordu ama şu an önemli olan bu değildi. Bir sahtekarı bulmalıydı, eski bir muhbir, onun küçük köstebeği ve para yiyicisi ama iyi bir koleksiyoncu. Ona değerli bir parçadan bahsedin ve sabaha kalmaz size onu getirir, satmak amaçlı tabi ki. 
Sarışın cadı Red Dragon Kumarhanesine girerken etrafındaki ağır kokuyu alabiliyordu, burası leş kokuyordu, bir çok ruhu ölmüş ya da parçalanmış cadı/büyücü gecenin ilerleyen saatinde burada olurdu ve onları parçalayanlar da dahil. Lana içeri girerken gözleri küçük adamı Argon'u aramaya başladı. Tam saat on yönünde bir kumar masasında izleyici gibi birilerini soymakla meşguldü. Genç cadı tam adımını atmıştı ki kapıda duran bir adam onun yolunu kesti. "Buraya bu şekilde giremezsiniz." Lana bakışlarını Argon'dan çevirmeden konuştu. Lana bir an bakışını yarım kan dev olduğunu düşündüğü adama döndürdü. Adam bir an durduktan sonra geri çekildi. 

Argon, Lana'yı gördüğü anda cüce adamın gözleri açıldı, bir an korku ile baksa da gözlerine ışık yansıdı. Eliyle kendi masasını gösterdi. "Ah, nerede o eski Leighton, şimdi Lana'ya mı kaldık." Lana gözlerini devirmekle yetindi, "Uzatma cüce, otur senle konuşmamız gereken şeyler var." "Bana ne vereceksin?" Lana mavi gözlerini bir an etrafında dolaştırdı, paltosunun cebinden küçük bir altın paketi çıkardı. Argon tatmin olmuş gözlerle elini keseye uzattı ama alamadan Lana çoktan çekmişti, cüce kaşlarını çatarak "Ne istiyorsun?" dedi. Lana en ifadesiz yüzünü takındı. "Kulağına çoktan gelmiştir, diye umuyordum, yoksa seninle işim olmazdı. Küçük şişeler on tane..." Cücenin gözleri bir an da parladı, merakla konuşmayı kesti. "İçinde ne vardı?" Sarışın cadının kaşları çatılmıştı. "Ne olduğu seni ilgilendirmez cüce." Genç seherbaz her zaman yaptığı gibi bir kez daha cüceleri küçümsüyordu. Argon somurtan suratıyla, altınları bıraktı. "Değmez." Genç seherbazın sabrı kalmamıştı, bir an masada duran bıçağı eline aldı ve Argon'un eline sapladı aynı anda da sol eliyle ağzını kapattı, kulağına yaklaşıp fısıldayarak, "Ya altınları al ya da canını alıyım, kılım kıpırdamaz bilirsin beni, öldüğünü kimse duymaz Argon çünkü sen bir hiçsin. Bana cevap vermen için on saniyen var sonra altınlar yarı miktarına sonraki on saniye sadece çeyreği kalacak sonra ki on saniye de ne olacak biliyor musun, bilemezsin çünkü sen olmayacaksın." Argon kıpırdayamıyordu, gözleri korkudan büyümüş göz bebekleri ise küçülmüştü, nefesi hızlanmıştı. "İşte bu Ranobar olmak."
Lana sandalyesine yaslanarak bıçağı çıkardı, cücenin kanı masayı kaplarken geriye yaslandı. Lana teklifini yapmıştı, belki de blöf olarak düşünüyordu Argon buna izin vermemesi gerektiğinin farkındaydı sarışın seherbaz. "Tamam altınları ver. Şişeler dağılmış durumda, her yerden alıcıları çıktı. Bir çoğu milyonlar yatırdı, biri Berlin de bir diğeri Paris, biri çok yakınında Manchester, Tokyo, Osaka, Rio, Cakarta, Sydney, Milano. Benim bildiğim bunlar ama bir çoğunun adını sana liste olarak verebilirim." Lana on şişeden dokuzunu saydığını fark etti. "Ya sonuncusu?" "Onu Osaka da ki adam biliyor. Adresleri burada." Elinde uzattığı kağıdı aldı memnuniyetle kabul etti genç seherbaz. Altın kesesini atarken gülümsedi "İyi iş çıkardın Argon."
Genç seherbaz meyhaneden ayrılırken saat iyice ilerlemişti şimdi yalnız bir işi kalmıştı o da sunum.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ranobar Olmak
Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts-RPG :: İngiltere :: Red Dragon Kumarhanesi-