| 27.07.19 23:43 | |
Bildiğiniz gibi muggle karkaterler büyücedünyadan haberdar değillerdir. Koftiler ise büyü yapamayanlardır ve büyücedünya içinde yaşamlarını sürdürebilirler.
Başvuru İçin:
Adınız ve Soyadınız : Karakter Bilgisi : (Bu alanı eksik dolduranların başvurusu kabul edilmeyecektir.) İstediğiniz Rütbe (Kofti/Muggle) : İstediğiniz Meslek : Online Süreniz : Örnek Rp : (Spoiler içinde veriniz.)
|
|
| 16.04.20 0:50 | | - Billie Cargill - Safkan bir aile olan Cargill ailesinde doğsa da diğerlerine göre biraz "şanssız" olan Billie, büyü gücünden mahrumdu. Çocukluğunun çoğunu, Londra'da, cadı olmasına karşın büyücedünyadan -kısmen- uzak yaşayan teyzesinin yanında geçirdi. Muggle eğitimi gördü, sonunda polis oldu. Scotland Yard'da dedektif olarak çalışarak başladığı işini, Home Office'te güvenlik ve koruma olarak sürdürdü. Şu an güvenilirliğini kanıtlaığından İngiltere'de önemli insanları koruyordu. Büyücedünya konusunda teyzesi tarafından eğitildi. Şimdilerde Home Secretary (İçişleri bakanı olarak çeviricem) tarafından bir ofisin başına getirildi. Aynı zamanda Sihir Bakanlığı'ndaki seherbaz Sota Mori'ye bilgi sızdırıyor. Muhbir denebilir sanırım. Oradan da bilgi alıyor. Büyücedünya ile ilgili resmi görüşmelerde bulunduğu olabiliyor (mümkünse) - Kofti - Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı Çalışanı / Muhbir - Şu sıralar çok - Bengt Ljunggren |
|
| 16.04.20 0:55 | | Üzülme yavrum önemli olan iç güzellik. Rütben verildi. |
|
| 15.05.21 0:38 | | Adınız ve Soyadınız : Rohan Isaiah ShawKarakter Bilgisi : Sessiz sakin, işinde gücünde bir üniversite öğrencisidir kendileri. Ravensbourne Üniversitesi'nde Teoloji okumaktadır ve başka bir şehirde bıraktığı ailesinden yeterli maddi desteği alamadığı için akşamları barmenlik yapmaktadır. Tam tıkırında, düzenli denilebilecek bir yaşantıya sahiptir; şimdilik en büyük derdi üç senedir geçemediği Din Psikolojisi'nden bu sene bir şekilde geçebilmektir. Hoca ona takmış mıdır, ne?İstediğiniz Rütbe : Muggleİstediğiniz Meslek : Öğrenci/BarmenOnline Süreniz : Fena değil? Gibi?Örnek Rp : - Spoiler:
Oturmaya devam ettim çöktüğüm yerde inatçı bir çocuk gibi. Iori'nin önden yürümesine izin verdim sırf arkasından tekrar taklidini yapabilmek için. Bu seferki sesli bir şekilde değildi. Çirkef bir halde gözlerimi kısıp mırıl mırıl laf sokmuştum kendimce. Adam olana mıymış fazla falanmış bilmemne, hayır neyi ima ederek döndü dolaştı lafı gene bir yerlerden bana çarptırdı anlamadım bile.
"Sen kendin git hamama. Anca paklar seni." diye bağırdım arkasından iğneleyici bir ses tonuyla. Hamam konseptini pek sevdiğim söylenemezdi. Kaynar sulara boğazına kadar gömülüp yayılma fikri oldukça hoş olsa da, bunu genç yaşlı çirkin yakışıklı ayırt etmeden başka heriflerin ortasında yapma fikrine hiç alışamadım. Annem beni küçükken pek evden çıkarmazdı, ondan sanırım hep bunlar. "Bana evimdeki banyo da yeter." diye devamını getirdim lafımın. Cidden evimdeki küvet bana hayli hayli yetiyordu zaten. Fuu'dan çalıp çırptığım şampuan vesaire ile bokunu çıkarana kadar şımarabiliyordum istediğim gibi ve bunu elalemin içinde yapmak zorunda kalmıyordum. Ne zaman eve geri dönüp derim buruşuncaya kadar küvette uyukladığım günlerin geri döneceğini kestirememek tekrar oflamama sebep oldu. Üzgün bir şekilde ufka baktım bakan fakat görmeyen gözlerle. Ardından omuz silktim "Yapacak bir şey yok." dercesine. Harbiden de yapacak bir şey yoktu şimdi, siktiğimin belgelerini yerleşkeye götürmek dışında.
Yavaşça kalktım yerimden oturma mevzusunu daha fazla uzatmadan. Pantolon diz yapıyor da sonra. Iori ile aramda açılan mesafeyi koşturan adımlarla kapatıp yanına tekrar ulaştım. "Nah az kaldı." dedim olabilecek en içten ses tonumla. Hem az kaldığına inanmıyordum, hem de daha fazla mızmızlanmayayım diye götünden uydurduğuna dair bir his vardı içimde. Yani gene inanmıyordum, neden iki kere söylediysem şimdi. Bir de, laf sokma işi başladı mı altta kalmayı pek hazzedemiyorum biliyor musunuz? Attığı topu en sert çalımla geri gönderesim, golü file yerine kafasına kafasına gömçüresim geliyor böyle anlarda. Bu sebepten ötürü, tercihen çok yakın olmayan bir akrabasından girerek laf sokma niyetiyle ağzımı açtım.
Açtığım gibi kapattığım da bir oldu ama. Ani bir endişe ben daha ne olduğunu anlamadan beni yakaladı. Ensemdeki tüylerin bile diken diken olduğunu hissettim bir kaç saniyede. Ne olduğunu kestiremediğim bir ses bana bütün meseleyi unutturmuş, aslında bir şeyleri unutturmaktan da ziyade kim ve ne amaçla burada olduğumu hatırlatmıştı bana bu kısacık sürede. Kaynağını tespit etmek için gözlerimi kısıp daha dikkatlice dinlemeye başladım ortalığı, bir yandan da elimi Iori'ye doğru uzatıp susması için işaret yaptım hareket etmesini engelleyerek. Durduğum yerdeki dinleyişim bir ipucu vermedi bana sese dair. Zaten çok da uzun sürmemiş, üstümdeki bu tedirginlik hali de uçup gitmişti sesin birden yok olmasıyla. "Bir ses duydum sandım." dedim durumu açıklarcasına. "Ama karnın guruldadı herhalde, neyse şimdi."
|
|
| |
| 19.07.21 16:47 | | Adınız ve Soyadınız : Wolf Larsen Karakter Bilgisi : - lejant:
Wolf Larsen İngiliz 34 yaşında Oğlak intj-a
Larsen ailesinin ikinci oğlu olarak doğdu. Fabrika işçiliği yapan bir aileden gelen babası Wolf doğduğunda dönemde popüler olan kenevirden halat imalatı ile uğraşan bir fabrikanın denetmenliğine yükselmiş olsa da, iki oğlunu birden okutacak parası yoktu. Okumayı annesinden ve okula giden ağabeyinden öğrenen Wolf, on iki yaşına basana kadar vaktini oturdukları kasabanın limanında uskuna ve kayıkları izleyip denizcilerin işlerine dahil olmaya çalışarak, yüzerek ve kasabaya iki saat uzaklıktaki halk kütüphanesine kaçarak geçirmişti. On iki yaşına bastığında ise babasının artık kendi parasını kazanmaya başlamasını söylemesi üzerine limandan tanıdık olduğu, istiridye avcılığı yapan Kaptan Pete’in yanında işe girdi. Pete’in şalopasında çalışırken kısa süre içinde nefesini suyun altında uzun süre tutmayı başarabilmesi, çalışkanlığı ve yaşına rağmen zekasıyla en iyi av bölgelerini tutturabilmesi, denizin kaprislerini tahmin edebilmesi küçük tayfa tarafından sevilmesine neden olmuş, fakat bu kaptanla arasını açmıştır.
Wolf henüz on dört yaşındayken kasabalarını kolera salgınının vurmasıyla babası vefat eder ve annesi yatalak kalır. Annesinin tedavisi için Kaptan Pete’den sık sık borç para almak zorunda kalan genç çocuk bir türlü ödeyemediği bir borç batağına saplanmış olur. Ayrıca Kaptan Pete’in dar görüşlülüğü sebebiyle de araları gittikçe açılmıştır ve Kaptan borçlarından dolayı ona köle muamelesi etmeye başlamıştır. İki yıl bu muameleye katlanan Wolf, annesinin ölümü ile karayla olan son bağlarını kaybettiğini hisseder, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan her insanın yapacağı gibi alabileceği tüm riski alır ve tayfanın sadece bir üyesi ile beraber Pete’in şalopasını çalar. İskoçya’ya kaçan ikili bir süre kaçakçılık yaparak geçinirler, ancak bir kader günü açık denizde fırtınaya yakalandıklarında şalopanın ana direği kırılır ve on iki gün boyunca denizde sürüklenirler. Şalopayı çalmasına yardım eden arkadaşının susuzluktan ölmesini izlemek zorunda kalan Wolf, on iki günün ardından İngiliz devletine ait bir deniz devriyesi tarafından kurtarılır/yakalanır. Susuzluk ve açlıktan yarı delirmiş halde olsa da Wolf aslında kaçak malların hepsini yakalanma ihtimaline karşı denizin dibine göndermiştir, fakat Pete şalopasının çalındığını bildirmiş olduğundan hırsızlıktan hüküm giyer ve 20 ay hapis cezasına çarptırılır. Hapishanede diğer mahkumlar tarafından sevilmeyen Wolf, iki ayın sonunda eğer buradan çıkmazsa öldürüleceğini fark eder ve hapishanede geçirdiği iki ayın sonunda kaçakçılık suçunun da cezasına eklenebileceği riskini alıp deniz devriyelerine yardım teklif eder. Cezasının kalan 17 ayında onlarla çalışacak, bildiği tüm kaçakçı limanlarını, tekniklerini ve rotalarını onlara gösterecektir.
Kaçakçılar arasında birçok düşman edinerek cezasının kalanını tamamlayan Wolf, ceza süresi boyunca yakın arkadaş olduğu Kaptan Emmanuel Welch’den deniz devriyesi ile çalışmaya devam etmek için teklif alır ve bir yıl daha orada çalışır. Bu süre içerisinde de 3.Zabitliğe yükselir. Denizde çıkan bir çatışma sırasında Kaptan Welch yaralanıp erken emekli olunca, devriye birimleri ve tayfası tarafından zaten çokça sevilmeyen Wolf orada daha fazla kalmamaya karar verir. Böylece yaşı on dokuza yaklaşırken hikayelerini duyduğu balina avcılığı yapan devasa gemilerden birine binmek için Amerika’ya yola çıkar. Amerika’da bu gemilerin geri dönmesi için üç ay bekler gelip giden gemilerin tayfaları ile muhabbete girerek işin ana noktalarını ve kaptanlarının tavırlarını öğrenir, sonunda da Astera adlı, İtalyan yapımı bir gemiye tayfa olarak yazılır. Astera’nın birinci ve üçüncü zabitleri, Cane Joe ve Howell ile yakınlık kurar fakat kaptan ve ikinci zabitle anlaşamadığı gibi, balina avcılığı işinden de pek haz etmez. Avın ve geminin yavaşlığı, balinaların henüz gemideyken yağa çevrilmek zorunda oluşları ve sık korsan yağmaları onu bu işten soğutur. Yine de Astera’nın çıktığı ikişer yıl süren üç sefere de katılır ve ikinci ve üçüncü seferde seferlerin sponsorluğuna ortak olarak yüklü miktarda para kazanır.
Aklında bu parayı kendi gemisini almak için kullanmak, uzun zamandır aklında olan fok balığı avcılığına atılmaktır. Bu noktada Emmanuel Welch’le iletişim kurar ve eski dostu deniz kuvvetleriyle bağlarını devreye sokar. Coraline adında, İspanya’da özel olarak kaçakçılıkta kullanılması için, hızlı olması için yapılmış küçük bir gemi, yakın zamanda İngiltere sularında el konulmuş, devlet limanında açık arttırmaya konulması için beklemektedir, fakat eski Kaptan Welch’in ricasıyla Wolf Coraline’e ucuz sayılabilecek bir fiyattan sahip olur. Böylece Wolf on altı ayda bir mürettebat toplamak için İngiltere ya da Amerika’ya uğrayarak fok balığı avı seferleri düzenlemeye başlar.
İstediğiniz Rütbe (Kofti/Muggle) : Muggle İstediğiniz Meslek : Kaptan Online Süreniz : günlük 2 saat ortalama Örnek Rp : - |
|
| |