Bellatores
Döneminin Baş Seherbazı, Ezekiel Harris tarafından kurulan örgütün anlamı Adaletin Savaşçılarıdır. Resmi olarak 1970 yılında kurulan ve kendisine bu ismi veren grup, aslında 1960 yılından beri gizliden gizliye varlığını sürdürmektedir.
Bu topluluk, tek bir amaç için kurulmuştur; adalet. Sihir bakanı Austin Hudson’ın adaletsizce sürdürdüğü 35 yıllık hükümdarlığa ve insanların inatla yok saydığı diktatörlüğe dur demek için, özgürlükçü ve yenilikçi bireylerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
Scuta
Ingemar Byström tarafından ‘Düzenin Kalkanı’ adı altında kurulmuşlardır. 1970 yılında, Bellatores gibi güçlü bir örgütün ortaya çıkışı ile, birnevi mecburiyet sebebiyle savunma gücü olarak ortaya çıkmıştır.
İlk kuruluş amaçları düzeni (Bu vesileyle aslıda Sihir Bakanı ve bakanın inançlarını) korumak olsa dahi, çoğu üyenin katılım amacı doğrultusunda daha nebze Bellatores’u ortadan kaldırmak şeklinde amaç kayması oluşmuştur. Buna rağmen liderleri Byström, bu amacı reddederek tüm isteklerinin halk tarafından demokratik yollarla beş kere seçilmiş olan bakanı ve bununla beraber düzeni korumak olduğunu birçok kez belirtmiş, belirtmeye devam etmektedir. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
KARAKTER DEĞİŞİM ARACI
♣ Karakter Değiştir ♣
K.Adı:
Şifre:

HOGWARTS: AÇIK!
TARİH: ŞUBAT 1976

Paylaş
 

 Arıyorum, öyleyse merhaba:)

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Gideon Solomond
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

avatar
Ölü
Selamlar site halkı, güzel insanlar.
Bugün köyümde yapılan bir Tai Chi seminerine katıldım. Felsefesinden ve ne mana ettiğinden bahsedildi, not aldığım birkaç şeyi paylaşmak istedim sizinle.

-"Ego sahte bir varolma iddiasıdır." diye bir cümle kuruldu. Yazdım hemen kenara. İnsanların kıyaslama, karşılaştırma gibi dışarıda süren arayışlarının kendi varlıklarını doğrulamak amacından geldiğini ima eden bir cümleydi.  
-"Yargılamak imkansızdır." dendi. Birini veya bir şeyi yargılamak için o varlık olmak gerekir, her hareket, duygu ve düşünce varlığın o ana kadar edindiği birikim ve tecrübeden olduğu kadar zihnin kendisinden doğar. Başka birinin zihni ve hayatı olmak mümkün değildir, kendimizle yaşadığımız diyalog ise yargılamak değil 'yüzleşmek'tir. Aslında temelinde çok barışçıl ve rahatlatıcı bir düşünce. Başkalarının yaptığı yanlış ve doğruları düşünme merakından insanı kurtarıveriyor gibi geldi bana.
-"Zıtlıklar değişime sebep olur." dendi. Bu da hayattaki birbirinin zıttı gibi olan siyah ve beyaz olguların, algıladığımız zıtlıkların birbirini destekler nitelikte olmasıyla alakalıydı.

Bu son cümlenin üzerine hemen Ying ve Yang ile ilgili söylenenleri ekleyeceğim çünkü bilmediğim şeyler öğrendim. Ying Yang sembolünde aslında birçok parametre varmış, mesela Ying olmadan Yang olamıyor. Zıtlıkları birbirini yaratıyor (bir şeyin varlığını açıklamak için yokluğundan güç almak, biri olmadan diğeri varolamaz düşüncesi), aynı zamanda Ying dönerek Yang'a, Yang dönerek Ying'e dönüşüyormuş. Yani ikisi bir dönüşüm içindeler, birbirlerine dönüşüyorlar sonsuz bir ivmeyle. Aynı zamanda birbirlerini besliyorlarmış. Sembolde zaten sanki birbirlerini yiyorlarmış gibi görünüyor. Ve Tai Chi felsefesine göre zıtlıklarıyla yaşam olduğu gibi kabul edilmeli ve dönüşüme izin verilmeli, sabırlı olunmalıymış. Olan bir şey karşısında beklemeyip verdiğimiz ani tepkiler akışı ve dönüşümü tıkıyormuş. Dolayısıyla sabırlı olun ve izleyin diyor. Bilincin olması gereken yer Ying ve Yang'ın ortası, dengeli olan yer.

-"Her insanın gerçeği ve dengesi kendi içindedir." Bu en sevdiğim kısmıydı konuşmanın. Varolan bir gerçeklikten çok algılayıp içinde yaşadığımız kendi gerçekliklerimiz var ve kendimiz için en doğru, en gerçek, en dengeli nokta yine bizim kendimizde; dışarıda birinde ya da bir yerde değil. Bunu bu şekilde dillendirdiğimizde aslında bize gayet makul ve doğru gelse de bence ben dahil birçoğumuz gerçeği ve doğru olan şeyi dışarıda aramaya başlıyoruz zaman zaman. Cevaplar için dışarı koşuyoruz, sadece yaşamak ve kendimizi tecrübe etmek halinde olmak yerine. Huzur yerine telaş ve kaygı oluyor. Damar gibi düşünürsek kendimizi sımsıkı oluyoruz büzüşüyoruz, kanımız akmıyor bazen. İnsanın Ying ve Yang'ı kendi içinde oysa, bu yüzden sevdim bu sözü.

Bir de fiziksel bel, diz vs. sıkıntılarına sebep olan gündelik dik durma hareketimizin yanlışlığı konuşuldu. Diz eklemlerimizi kilitleyerek bütün ağırlığımızı verdiğimiz zaman dizlere zedeliyoruz kendimizi. Vücudu asıl taşıması gereken yer üst bacak kaslarımızmış ve bu yüzden gün içinde ayakta dururken hatta yapabiliyorsak yürürken dizlerimizi kitlememeye özen göstermek ileride omur ve eklem sıkıntılarından bizi kurtarıyormuş. Bunu da fiziksel bir not olarak geçeyim. Merak edenler Tai Chi duruşu olarak bakarlarsa muhtemelen bulabilirler.

Yollarınız yeşil, nehirleriniz berrak olsun. Sevgiler Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Arıyorum, öyleyse merhaba:)
Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts-RPG :: Havadan Sudan-