Bellatores
Döneminin Baş Seherbazı, Ezekiel Harris tarafından kurulan örgütün anlamı Adaletin Savaşçılarıdır. Resmi olarak 1970 yılında kurulan ve kendisine bu ismi veren grup, aslında 1960 yılından beri gizliden gizliye varlığını sürdürmektedir.
Bu topluluk, tek bir amaç için kurulmuştur; adalet. Sihir bakanı Austin Hudson’ın adaletsizce sürdürdüğü 35 yıllık hükümdarlığa ve insanların inatla yok saydığı diktatörlüğe dur demek için, özgürlükçü ve yenilikçi bireylerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
Scuta
Ingemar Byström tarafından ‘Düzenin Kalkanı’ adı altında kurulmuşlardır. 1970 yılında, Bellatores gibi güçlü bir örgütün ortaya çıkışı ile, birnevi mecburiyet sebebiyle savunma gücü olarak ortaya çıkmıştır.
İlk kuruluş amaçları düzeni (Bu vesileyle aslıda Sihir Bakanı ve bakanın inançlarını) korumak olsa dahi, çoğu üyenin katılım amacı doğrultusunda daha nebze Bellatores’u ortadan kaldırmak şeklinde amaç kayması oluşmuştur. Buna rağmen liderleri Byström, bu amacı reddederek tüm isteklerinin halk tarafından demokratik yollarla beş kere seçilmiş olan bakanı ve bununla beraber düzeni korumak olduğunu birçok kez belirtmiş, belirtmeye devam etmektedir. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
KARAKTER DEĞİŞİM ARACI
♣ Karakter Değiştir ♣
K.Adı:
Şifre:

HOGWARTS: AÇIK!
TARİH: ŞUBAT 1976

Paylaş
 

 Love And Alcohol

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Nikolai Vinogradov
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Nikolai Vinogradov
Ölü
Love And Alcohol Raw

Margo Flanagan & Nikolai Vinogradov
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikolai Vinogradov
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Nikolai Vinogradov
Ölü
Ellerini bar masasının üzerine koymuş, dik dik karşıda dans eden insanlara bakıyordu. Stresli bir gece yaşamıştı, başına yeterince doluydu ve üstelik Muggle'ın biriyle kavga eden büyücü, bunun hırsını Niko'dan almıştı. Sinirler gerilmesin diye adamı sakinleştirmeye çalışanlar sayesinde kavga gürültü bir süre sonra yerini sakinliğe bırakmıştı. Barın kapanma saati yaklaştıkça, boyun damarlarındaki gerilmenin yerini gevşeme alıyordu. hayat nihayet normale dönüyor derken karşıdaki saate gözlerini kısarak baktı. Sağ ayağının ucunun hızlı hızlı yere vurup kalan on saniyenin ritmini tutarken, yüzünde küstah bir gülümseme hakimdi. Zaman dolduğunda ellerini ses çıkartarak birbirine vurdu ve tüm müzikler kesildi. 

Midnight Bule bara gelen herkes, buranın işleyişini ve düzenini bildiğinden, sarhoş olanlar dahil, sırayla dışarı çıkmaya başlamışlardı. Niko, burayı kapatıp içeride sevgilisiyle vakit geçirdiği zamanları iple çekiyordu. Bugün çok fazla içmeyi tercih etmemişti. Gelen herkesi dışarı postaladıktan sonra tek hamlede kapıyı kapattı. Botunun topuk kısmıyla çevresinde yüzseksen derece dönerek kollarını açtı. "Nihayet baş başa kalabildik sevgilim."
Bunu söylerken gözlerinde keskinlik ve yüzünde duruluk ifadesi vardı. Sesi daha çok kendini emin bir şekilde ifade eden orta kalınlıkta çıkmıştı ve bunu seviyordu. Sevgilisinin ona böyle gelmesini, kollarını ona açıp beklemeyi... Kokusunu hafiften içine çekmeyi... Aslına bakarsanız dışarıdan sert biri gibi duran Niko, Margo'nun yanında gayet ılımlaşıyordu. 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Milla Fournier
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 3

avatar
Ölü

Nihayet bardaki herkes gittiğinde sevdiği adamla yalnız kalabilmişti. Buradaki her şey el ile kontrol edildiğinden iki kere el çırpmak yeterliydi.Annesini kaybettiğinden beri burası onun  tek oyalanabileceği yer olmuştu. Kuzeni ile hala konuşmasa da Nikolai pek ala ona yetiyorda artıyordu bile.  Genç adamın sesi kulaklarına dolduğunda ona doğru dönen cadı ona döndü ve yavaş adımlarla yürümeye başladı. Topuklu ayakkabının sesi yeri dövercesine çıkıyordu sanki.  En sonunda aralarındaki  mesafe kapandığında genç adamın dudaklarına masum bir öpücük  kondurdu ''Baş başa kaldığımıza memnunum sevgilim. Eğer başın ağrırsa söylemen yeterli. Evimiz çok uzak değil biliyorsunki ''' Bunları söyledikten sonra üstündeki hırkayı çıkartan Margo  tam karşısında duran müzik setine ulaştı ve şarkı seçti. Dans etmelik bir şeyler çalmak her zaman daha iyiydi. Şarkıyı seçtikten sonra play tuşuna basan genç cadı bir yandan da dans etmeyi ihmal etmiyordu.

I'm just a bachelor
I'm looking for a partner
Someone who knows how to ride
Without even falling off

Gotta be compatible
Takes me to my limits
Girl  when I break you off
I promise that you won't want to get off

Dans etmeye devam ettiği sırada bir yandan da etrafında dönüyordu. Kısa süre sonra biliyordu ki tek başına dans etmeyecekti. Zaten her zaman öyle olmamışmıydı. Ne zaman dans etmeye başlasa genç adam da ona eşlik ediyordu ki bu da çok mutluluk verici bir şeydi. Hayatına onun girmesi bile dünyalara bedeldi. Kimsenin bunu bozmasına izin vermeyecekti. Belinde hissettiği  eller ile biraz daha rahatlayan Margo kendini müziğin akışına bıraktı. Sanki bulutların üzerinde gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikolai Vinogradov
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Nikolai Vinogradov
Ölü
Sevgilisinin gözlerinin içine bakarak ona doğru ilerlerken aklında sadece tek birşey vardı, ona sarılmak ve dünyayı ötelemek. Ona gelen en iyi şey buydu, kendini sakinleştirmesi, alkolün verdiği siniri atmak ve özüne dönmek için her zaman Margo'ya ihtiyacı vardı. Belki de hayatı boyunca sahip olacağı tek değerli şey onun gözleriydi. "Biliyorum sevgilim, merak etme başım ağrırsa söyleyeceğimden emin olabilirsin."Biraz sert ve her zaman kendine özgü olan gülümsemesini yüzüne yerleştirdikten sonra açılan müzikle dans etmeye başlayan sevgilisini uzaktan izledi. kollarını birbirine bağlayıp bir müddet ona baktıktan sonra ilerleyip yanına gitti. Her zamanki gibi kollarını beline dolayıp, müziğin ritmine kendini kaptıran genç cadıyı sarmıştı. Saçlarının kokusunu içine çekmek ve tüm hücrelerine onun kokusunu yerleştirmek... Bu paha biçilemez şekilde naif ve narin bir duyguydu. Dudaklarına öpücük kondurup, kolları hala belindeyken onu serbest bıraktı.

Bir müddet bu şekilde dans ettiler, ta ki şarkı bitene kadar... Şarkı bittiğinde diğerine geçmek üzereyken Niko, sevgilisini hızlıca kendisine çekti. Biraz donuk ve sert bakıyordu. Kafasını hafifçe eğip, yüzünü yaklaştırdı. Gözlerinin derinliklerindeki heyecanı hissedebiliyordu, resmen ürkek bir bakışı vardı ama bir o kadarda cesaret kokuyordu. Bunu görünce hafiften gülümseyerek, burnunun ucunu öptü. "Bu kadar sevimli olmanı sana kim söyledi?"

Sağ elini şaklatıp masanın üzerindeki bardaklara votka doldurdu. Margoyu kucaklayıp bar sandalyelerinden birine oturttu ve karşısına geçti. Vokta bardaklarını önlerine çekti ve sinsi sinsi güldü. "Şimdi kim daha çok votka devirecek yarışına gireceğiz. Kim yenerse..." 
Genç cadının sandalyesini kendine doğru çekti ve yanağını yanağına koyarken derin nefesini naifçe kulağına verdi. "Kim yenerse, yenen kişi diğerine istediği bir şeyi yaptıracak. var mısın sevgilim?"Yüzünde manidar bir gülümseme vardı ve cadıdan gelecek cevabı bekliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Milla Fournier
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 3

avatar
Ölü


"Kim yenerse, yenen kişi diğerine istediği bir şeyi yaptıracak. var mısın sevgilim?"

Bar tezgahına oturduğu sırada sevdiği adama da bir o kadar yakındı şimdi Margo. Onu bulduğu ve sahip olduğu için o kadar şanslıydı ki tarif bile edemiyordu.  Kısa bir sessizliğin ardından genç adamdan gelen teklifle suratındaki iade  hem meraklı hemde neşeli bir hal almıştı. En son içti içtiğinde kuzeni ile birlikte olsa da bu sefer onca içkiyi mideye indirmekten korkmuyordu. Ne de olsa karşısındaki adam bu sefer kuzeni değil sevgilisiydi. ''Hımmm kulağa çok güzel bir teklif gibi geliyor ama beni yeneceğinizi düşünmüyorum bayım. Ayıptır söylemesi ben bu işte pro sayılırmışım öyle diyorlar '' Bunları dediğinde bir yandan gülüyor bir yandan da komiklik olsun diye dilini çıkarıyordu. Burnuna kondurulan öpücük ise daha çok şımarmasına neden olmuştu. Sırtındaki hırkasını çıkartıp barda bir yere attı ve bardaklara baktı.

Yanında çocuklaşmaktan korkmadığı  tek kişi Nikolai idi ve her seferinde ona doğru çekildiğini hissediyordu. Öyle bir büyüsü vardı ki gözlerinin sanki orada hapsolmuş gibi geliyordu. Eline küçük bir shot bardağı aldığında  başlamadan önce genç adama baktı. Sonrasında ''Başla '' diye bağırdığında bardaklar birer birer boşalıyordu.

Daha ne kadar devam edeceğini bilmese de  içmeye devam etti. Zil zurna sarhoş olsalarda buna değerdi.  Bu aradada şarkı bitmiş çoktan başka bir şarkıya geçmişti bile ancak cadı onu umursayacak halde değildi. İçkiler yavaş yavaş etkisini gösterdiğinde çakır keyif olmaya başlamıştı çoktan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikolai Vinogradov
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Nikolai Vinogradov
Ölü
[size=32]

Bilerek yapılmış bir oyuna kapılan sevgilisine manidar bir gülüş bıraktıktan sonra göz kırpıp önündeki bardağı tek hamlede kafasına dikmişti. "Hadi sıra sende ve sonrasında birbirimizi beklemek yok, akışına kapıl." Kahkahasını barın içinde yankılatırken içmenin akışına kendilerini kaptırmıştı, genç cadı ve büyücü. Nikolai, kendini çakır keyf hissetmeye henüz başlamamıştı. Saatler geçiyor ve onlar gülüşerek içmeye devam ediyorlardı. Bazen isabetli bir espiri kopuyor, bazense havada buz kütleleri yaratan espiriler... Her ne olursa olsun, hiç bir olay bu anı bozamazdı. Saat ilerledikçe iyice çakır keyf olmaha başlayan ikili, akışa kendilerini o kadar çok kaptırmıştıki, bazen püskürerek gülüyorlardı. Nikolai kendine hakim olmaya çalışarak fırsatını kollayıp, Margo tam gülerken onu boynundan öpüyordu.


Bir süre böyle devam ettikten sonra, sevgilisine dikkat etmeye çalışmış ama net bir görüntü görememişti. Gözlerinin önüne inen sisli perde olaylara hakim olasını engelliyor, beyninin içinde vızıltıların dolanmasına sebep oluyordu. Kafasını, birden masada duran kolunun üzerine koydu. Artık daha fazla içebilecek hali kalmamıştı. Ağzından çıkan son kelime ise, "Margo..." idi. 


Sevgilisinin ne halde olduğundan pek emin olamıyor çünkü onu net göremiyordu. Muhtemelen ondan daha iyi bir durumdaydı. İçmek konusunda, Margo'dan daha dayanıksız olduğunu bilmesine rağmen bu oyunu oynamıştı. Tek nedeni ise, onun istediği herşeyi yapmanın hoşuna gitmesiydi. "Hadi bana istediğin birşeyi söyle..." Sözler ağzından yavaş yavaş sarhoş nidasıyla çıkıyordu. Şuan istediği tek şey onun kokusunu almaktı. 






En son Nikolai Vinogradov tarafından 26.01.17 14:50 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Milla Fournier
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 3

avatar
Ölü

"Hadi bana istediğin birşeyi söyle..."


Genç adamın dayanıksız olduğunu bile bile oyunu kabul etmişti. İçkiler birer birer midelerine inerken o kadar mutlulardı ki  kahkahaları barın duvarlarını inletiyordu. Bazen de ortalığı sessizlik kaplıyor ve garipleşiyordu. En sonunda genç adam pes etme noktasına geldiğinde oturduğu sandalyede çocuklar gibi elini havaya kaldıran Margo ''Ben kazandımm ben kazandımm. Demiştim profesyonelim  ben bu işlerde. Ama seninle kapışmak çok güzeldi itiraf etmem gerek '' diye bağırdı.  Bu oyunun nedenini az çok bilse de bozuntuya vermeden sonuna kadar oynamıştı. Hafif çakır keyif olsa bile karşısındaki adam gibi dibine kadar sarhoş olmamıştı. Umurunda da değildi zaten. Onunla olma fikri bile daha iyiydi ona göre.

En sonunda gülmeyi bıraktığında kulağına çalınan soru ile genç adama baktı. Aslında ne istediğini biliyor gibiydi yine de sormak istemişti.  Bu sorudan sonra gecenin nasıl ilerleyeceği birazcık ta olsa belirlenmişti.  Elindeki bardağı bırakıp genç adama yaklaştığında bir eliyle yanağını tutan Margo diğer yandan da dudaklarını genç adamın kulağına yaklaştırdı.

Ne kadar çok  romantik olursa o kadar iyi geçeceğinden emindi. Genç adamı kulağının arkasından öptükten sonra ''Seni istiyorum Niko'' diyen genç cadı gecenin startını vermişti. Ancak bu geceyi bir öpücükle taçlandırmak her zaman en iyisiydi. Dudakları birbiriyle buluştuğunda hayatında ilk defa bu kadar heyecanlı ve mutluydu. Hayatının düzene girmeye başlamasına da seviniyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikolai Vinogradov
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Nikolai Vinogradov
Ölü
 
''Seni istiyorum Niko'' 
Dudaklarına yapışan bir çift dudak karşısında istemsiz davranamadı. Kafası o kadar güzeldi ki adeta ayaklarının altından her şey kakıyor gibiydi. Bu duyguya kendini kaptırmak, bulutların üzerinde hissettiriyor, başını döndürüyordu. Sevgilisini, sarhoşluğun verdiği zorlukla kucağına almıştı. İncecik belinde tel tel dökülen saçlarının arasını ellerini geçirerek, saçlarını okşamaya devam ederken, dudaklarını ayırmamışlardı. Kafasında uçuşan düşünceleri, ötelemek istiyordu. Ama bir şeyden fazlasıyla emindi. Margo ile bu işi bir sandalyede yapmayacaktı. Onu fazlasıyla istiyor ve buna engel olmayı seçmiyordu. Ondan gelecek her olaya açıktı. Bir süre bu şekilde zaman doldurduktan sonra zorlanarak kendini geri çekmişti. Göğsünün oraya kafasını koyarak, dudaklarını, genç kızın boynuna doğru araladı. "Hey,hey..." Nefesinin sıcaklığı, sevgilisinin göğsünden akıp tenini kavuruyordu. "Yer altında bulunan muhteşem odamıza gitmeliyiz, burada kendini yeterince rahat hissedemiyorum, yıkılırsam birlikte düşeriz." Aval aval gülüyordu, elinden tutup ona destek çıkmaya çalışan sevgilisinin boynuna, kolunu atıp, ağır aksak ilerliyordu. 

Merdivenlerin başına geldiklerinde, boşta kalan eliyle Metalik demirleri tutmuştu. Kafasını da genç kızın omzuna yaslamıştı. Ağırlığını ona vermek istemiyordu ama kendine engel olamıyordu. Adım adım merdivenleri inip odalarının kapısına geldiklerinde paldır kültür içeri dalmışlardı. Kendini yatağın üzerine bırakmış, gözlerini aralamış, ona doğru gelen sevgilisine bakıyordu. Gözlerinde munzurluk hakim ve beyninde uyuşukluk hakimdi. Yanına uzanan sevgilisinin, yüzüne elini koydu ve öpmeye başladı, ellerini beline dolayıp anın akışına kendine bırakmıştı. Onunla her an yada bir saniye bile bir ömre bedeldi.


En son Nikolai Vinogradov tarafından 27.01.17 0:47 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Milla Fournier
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 3

avatar
Ölü


"Yer altında bulunan muhteşem odamıza gitmeliyiz, burada kendini yeterince rahat hissedemiyorum, yıkılırsam birlikte düşeriz."

Aslında birlikte düşme fikri hiç te kötü bir fikir değildi ancak bu sarhoşlukla ikisi de bir yerlerini kırabilirlerdi ki bu da gecenin mahvolması demekti. Böyle bir şey olmasını ikisi de istemezdi üstelik. Küçüklüğünden beri böyle mutlu olduğunu hatırlamıyordu Margo. Annesi ile yakın olmasına rağmen eğlenceli şeyler değil de tam aksine daha disiplinli davranmıştı.. Kötü bir şey sayılmayabilirdi bu ancak hiçbiri genç cadının ilgi alanına girmiyordu. Düşüncelerinden sıyrıldığında sevdiği adamla birer birer merdivenleri inerken bir yandan da hala gülüyorlardı. Dengeleri bozulmasına rağmen hala nasıl ayakta olduklarını merak etmiyor değildi aslında. En sonunda odaya vardıklarında sevgilisini yatırdıktan sonra kendi de yanına uzandı. Evde olma fikri daha iyi gelse de şuan onun için pek te uygun değillerdi.


Bu odayı da bazen gece geç saatlere kadar barda kalmaları gerektiği için ikisi birlikte yapmıştı. Oldukça mütevazı ve şirindi. Genç adamın dudakları bir kez daha kendi dudaklarını bulduğunda bu sefer daha rahat davranabilirdi genç cadı. ''Niko...'' dudaklarından çıkan tek kelime bu idi ancak daha fazlasını söylemek istiyor fakat sonra vazgeçiyordu. Onunla olma fikri daha cazip geliyordu belki de. En sonunda elleri genç adamın tişörtüne gittiğinde bir süre elleri genç adamın bedeninde gezdi. O kadar güzeldi ki başının dönmesine neden oluyordu. Sonrasında sanki sabırsız bir çocukmuş gibi genç adamın tişörtünü çıkarıp bir köşeye attı. Onunla olma fikri bile paha biçilemezdi. İki beden birbirini bulduğunda ise zaman durmuş gibiydi. Dudaklar ise daha fazlasını ister gibi her seferinde birleşiyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nikolai Vinogradov
Ölü
Ϟ Rp Beğenileri : 0

Nikolai Vinogradov
Ölü
 
Üzerinden çıkan tişört onun dahada rahatlamasına neden olmuştu. dudakları her ıslanışında çakır keyif olmuş hali daha da artıyor, daha fazlasını istiyordu. İçindeki heyecanı anlatmaya kelimeler daha yetmezken kalbinin bu denli çarpmasına engel olamıyordu. Öpmek, öpmek daha fazla öpmek istiyordu. Kendini akışa bırakan vücudu dans eder gibi bir hal almıştı. Terlemeye başlayan hücrelerinde aşk kokusu vardı. Sevgilisinin üstünü çıkarıp, elleriyle ona dokunmanın mutluluğunu yaşarken, tek düşündüğü bu gecenin mutlu şekilde sonlanmasıydı.
sarhoşluğun verdiği hafiflikle, onu yaşamaya başlamıştı, anı yaşadıkça kendine daha fazla geliyordu. "Seni seviyorum, sevgilim, seni çok seviyorum..." Terleri vücudundan dökülürken, tenlerinin yanması ona doz veriyor gibiydi. kelimeler ağzından nefesi kesilerek çıkıyordu.

Geceleri mutlu ve heyecanlı devam ederken, iki sevgili gün ışıldayana kadar yorulmak bilmemişti. Ağızlarından ve beyinlerinden geçen belki de ömürleri boyunca bu anı her zaman yaşatmak ve her daim yan yana olmaktı. seviyordu Niko ve ona kısa zamanda bir sürprizi vardı, duyunca belkide yer yerinden oynayacaktı. Bu sürprizi ne pahasına olursa olsun yapacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Love And Alcohol
Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts-RPG :: İngiltere :: Midnight Blue Bar-