Kürede ki Ay

Shailene astronomi ödevini istemeden son güne bırakmıştı. Hogwarts’ta dersler çok ağır ve yoğundu. Shai hala bu düzene alışamamıştı. Koşarak profesörün ona verdiği küreyi almak üzere ortak salonun yolunu tuttu. Bugün son günüydü ve  teslim etmesi gerekiyordu. Merdivenleri koşarak çıktı ve hızlı bir şekilde portreye dönüp parolayı söyledi. İçeri girdi, yeni tanıştığı arkadaşı Jue şöminenin yanında oturuyordu. Hızlıca ona selam verdi ve ödevinin olduğunu, bugün bitirmesi gerektiğini söyleyip yatakhanenin merdivenlerini tırmandı. Yatağın baş ucunda duran saydam küreyi aldı ve aynı hızda ortak salondan çıktı. Ona göre ödevini yapması için en uygun yer astronomi kulesiydi. 5. Katta ki astronomi kulesinin yolunu sonunda şaşırmadan buldu. Çantasını yere bıraktı ve elinde ki küreye öylece baktı.  Profesör havada asılı iken işlem yapılmasını söylemişti. Küreye dokunmaması gerekiyordu. Profesör ondan ayı çizmesini istemişti. Shailene bunu başarabileceğinden pek emin değildi ama yapana kadar denemek zorundaydı. Shailene asasını salladı ve küre aniden havalandı. Bu işlem tamamdı. Ayı çizeceği için Shailene ödevini akşam vakti yapmak zorundaydı. Bu akşam dolunay vardı ve gerçekten muazzam görünüyordu. Shai teleskopun arkasına geçti, gözünü dayadı ve ayı incelemeye başladı. Bir süre baktıktan sonra asasıyla hafifçe küreye ayı çizmeye çalıştı.

Shailene ilk denemesinde beceremedi. Silip en baştan başlaması gerekiyordu ama bunu nasıl yapacağını unutmuştu. Kulede bir sağa bir sola yürümeye başladı. Bunu nasıl yapacaktı. Yanlış yaptığı ayı nasıl silecekti. Profesör bunu ona söylemişti ama Shailene unutmuştu.  Asasını küreye sert bir şekilde dokundurursa asası kürenin içine girerdi ve böyle bir hata yapmaktan korktuğu için denemek istemiyordu. Shailene birden not tuttuğunu hatırladı. Belki de nasıl sileceği konusunda bir şey yazmış olabilirdi. Çantasının yanına koştu ve defterlerini çıkardı, karıştırmaya başladı. Ödev ile ilgili yazdığı notu buldu ve okumaya başladı. “Tabi ya! Bu kadar basit bir şeyi unutmam komik” dedi kendisiyle dalga geçercesine. Tek yapması gereken küreye çok hafif bir şekilde dokunmasıydı. Korkarak asasını küreye doğru hafifçe dokundurdu ve  yaptığı yanlışı sildi. Tekrar denemeden önce tekrar teleskopun başına geçti ve uzun bir süre aya baktı. Kafasına da kazımaya çalıştı. Bu sefer daha iyi bir şey yapmak istiyordu. Derin bir nefes aldı ve tekrar küreye yaklaşarak çizmeye başladı.

Yine olmamıştı. Yanlış yapmıştı ve Shailene hiç olmadığı kadar derin bir of çekti. Gerçekten bu kadar zor muydu. Alt tarafı ayı çizecekti. Profesör ona anlatırken kulağa kolay geliyordu ama anlatıldığı gibi değilmiş diye düşündü. Tekrar derin bir nefes aldı ve biraz mola vermeye karar verdi. Gökyüzüne baktı. Yıldızlar muhteşem bir şekilde parlıyordu. Onların büyüsüne kapılan Shailene uzaklara dalıp gitti. Eski okulunu düşünüyordu. Orada ki arkadaşlarını özlüyordu. Şuan ne yaptıklarını merak ediyordu. Çoğu arkadaşı ona sık sık mektup yollasa da onların yanında olmak gibi değildi. Yıldızları izlerken gözüne büyük ve parlak ay takıldı ve ödevinin başına dönmesi gerektiğini düşündü. Yavaş adımlarla küresine asasıyla hafifçe dokundu ve çizimi sildi. Tekrar teleskopa geçti. Tekrardan dikkatlice ayı izlemeye koyuldu. Sonra teleskopu bıraktı ve gökyüzüne doğru kafasını kaldırdı. Ay çok parlaktı ve kocamandı. Bir süre öylece baktı ve sonra gözlerini kapadı. Ayı birebir gözünün önünde canlandırmaya çalışıyordu.Parlak, çukurlu, büyük bir dolunay. Gözlerini açtı ve küreye yaklaştı. Asasını kaldırdı ve küreye dokunarak ayı tekrar oraya yerleştirmeye çalıştı.