Bellatores
Döneminin Baş Seherbazı, Ezekiel Harris tarafından kurulan örgütün anlamı Adaletin Savaşçılarıdır. Resmi olarak 1970 yılında kurulan ve kendisine bu ismi veren grup, aslında 1960 yılından beri gizliden gizliye varlığını sürdürmektedir.
Bu topluluk, tek bir amaç için kurulmuştur; adalet. Sihir bakanı Austin Hudson’ın adaletsizce sürdürdüğü 35 yıllık hükümdarlığa ve insanların inatla yok saydığı diktatörlüğe dur demek için, özgürlükçü ve yenilikçi bireylerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
Scuta
Ingemar Byström tarafından ‘Düzenin Kalkanı’ adı altında kurulmuşlardır. 1970 yılında, Bellatores gibi güçlü bir örgütün ortaya çıkışı ile, birnevi mecburiyet sebebiyle savunma gücü olarak ortaya çıkmıştır.
İlk kuruluş amaçları düzeni (Bu vesileyle aslıda Sihir Bakanı ve bakanın inançlarını) korumak olsa dahi, çoğu üyenin katılım amacı doğrultusunda daha nebze Bellatores’u ortadan kaldırmak şeklinde amaç kayması oluşmuştur. Buna rağmen liderleri Byström, bu amacı reddederek tüm isteklerinin halk tarafından demokratik yollarla beş kere seçilmiş olan bakanı ve bununla beraber düzeni korumak olduğunu birçok kez belirtmiş, belirtmeye devam etmektedir. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
KARAKTER DEĞİŞİM ARACI
♣ Karakter Değiştir ♣
K.Adı:
Şifre:

HOGWARTS: AÇIK!
TARİH: ŞUBAT 1976

Paylaş
 

 The Good And The Bad

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Madeleine N. Orlov
Slytherin
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Madeleine N. Orlov
Slytherin
The Good And The Bad  L24jGR
x
The Good And The Bad  L24Xbe
Eylül 1975
Sabah saatleri
Madeleine N. Orlov x Parfait Chance Barthelemy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Madeleine N. Orlov
Slytherin
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Madeleine N. Orlov
Slytherin

Sessizlik yüzünden kafayı yiyen bir çok insan vardır. Peki neden bu kadar korkunçtur sessizlik?  Tek nedeni sonsuzluğu hatırlatmasıdır. Bir çok korku filminde sokaklara hep sessizlik hakimdir. Ufak bir yelde sallanan birkaç tabela olur. Bomboş bir oda sessizliğe eşdeğerdir, tıpkı korku filmlerindeki sokaklar gibi. Sessizlik ise huzur demekti. Madeleine  tam da bu durumdaydı şuan. Bakışlarını duvara sabitlemiş hiç ses çıkarmadan oturuyordu. Zihninin böylece temizlendiğini ve huzura kavuşacağını düşünüyordu belki de.

Sonrasında pratik  yapması gerektiğini hatırladığında hızla yatağından kalktı ve üstüne giyecek bir şeyler aramaya koyuldu. Daha tam olarak  uyanamasa da bunu yapmak zorunda idi.

Ne de olsa bir grubu ve sorumlulukları vardı. Üzerine mavi bir tişört üzerine bol bir hırka ve sonrasında sandalyenin üstünde duran eşofmanını giydikten sonra etrafına bakındı. Bu saatte birilerini rahatsız etmek istemiyordu. Komodinin üstünde duran bagetlerini aldıktan sonra   yürümeye koyuldu. Geçen sefer sigara içerken fazla abandığı için bir tanesini kırsa da hemen tamir etmişti.

Zindanlardan beşinci kata kadar merdiven çıkmak zor olsa da aldırmıyordu genç cadı. Yazın zamanının çoğunu spor yaparak geçirdiği için oldukça formda hissediyordu kendini. Üstelik merdivenleri yavaş yavaş değil de hızlı hızlı çıkıyordu şimdi. Acelesi yoktu ancak  her bir merdiveni kaplumbağa gibi çıkmak ona göre değildi.  En sonunda beşinci kata geldiğinde adımlarını müzik odasına doğru yönlendirdi. İçeriden gelen seslerle bir süre afallasa da bu sesin sahibini tanıyordu. Parfait yine muhtemelen derse girmemiş ve gitar çalmaya gelmişti. Kapıyı ittirip boğazını temizlediğinde gülümsedi. ''Ah demek sen de buradasın. Tahmin edeyim yine derse girmekten vazgeçtin değil mi'' dedi gülümseyerek. Normalde olsa gülümsemezdi lakin arkadaşlarının yanında sert kız tavrını takınmak zorunda değildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 162

Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor


Bu sefer de sihir tarihini asmış, müzik odasında takılıyordum. En son burada içip hepimiz ceza almıştık. Ceza benim için normal bir şey olduğu için çok umursamamıştım. Elime gitarı almış kendi kendime bir şarkı mırıldanıyor, arkasındaki müziğin notalarını çözmeye çalışıyordum.

"Ne söyledim ne söyledim sana ne söyledim ki
Vurdun kapıyı gittin
Be vicdansiz
Be insafsızın kızı"


Burada gaza gelip bağırdım.

"BE NANKÖR KEDİ!
İnsan bir şey söyler"


Gitarla da akor basıyordum sakin sakin.

"Sevmek dedin sevmedik mi?
Aşka boyun eğmedik mi?
Bütün kötü huyları hatta güzel dostları
Senin için terk etmedik mi?"


Tam nakarat gelmişti ve ben de "Bugün yine bana bana ayrılmak düşer, deli gibi döne döne savrulmak düşer..." diye ilerliyordum ki. Bir anda kapı açılınca yerimden zıpladım. "Ananskn! Oha! Madeleine! Ödüm koptu! Mert geldi sandım!" İçeri giren Slytherin'li kız dersi yine astığımı söylediğinde kendime gelmeye çalıştım. Kafamı onaylar bir şekilde sallayıp "Evet." dedim. "Tenzin'in dersine girmem. O adam ırkçı puştun teki. Daha okul yeni başladı elimden kaza çıkmasını istemiyorum." Elimdeki gitarı yana koydum. "Hayırdır?" dedim kıza. "Senin dersin yok mu? Yoksa melez olduğun için derslere almıyorlar mı?" diye takıldım. Madeleine saçma sapan kan takıntısını bana daha önce anlatmıştı. Tabi benim aşırı saçma bulduğum bir konu olduğu için takılmadan geçemezdim. Elimi cebime atıp sigara paketimden iki tane çıkardım ve kıza uzattım olduğum yerden. "Al, o gün içtiğimin karşılığı. Burada içme ama, profesör odası var yanda. Astronomi profesörü köpek gibi kokluyor etrafı."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t6024-parfait-lejant
Madeleine N. Orlov
Slytherin
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Madeleine N. Orlov
Slytherin

"Al, o gün içtiğimin karşılığı. Burada içme ama, profesör odası var yanda. Astronomi profesörü köpek gibi kokluyor etrafı."

Parfait sigara içme konusunda haklıydı aslında. Ne zaman sigara yakmaya kalksa bir profesör ona doğru yürüyor ve son anda söndürmek zorunda kalıyordu. Bu da yetmezmiş gibi bir de keyfi kaçıyordu bütün gün. Sigara israfı da cabası. Derse girme konusunda espri yapsa da çok ciddiye almadı. ''Yok ya pratik yapmak daha cazip geldi. Hem derslere kafa yormak yerine müziğe odaklanmayı tercih ederim. Daha çok kafa dinlemeye yarıyor. Dersler sadece kafa şişiriyor'' Bu cümleleri bir çırpıda söylemesiyle eş zamanlı olarak elindeki bagetleri yere koyduğunda yere baktı bir süre. Geçen sefer büyücü ile karşılaştığında neredeyse ağlamaklı olmuş ve sinirlenip bütün gün somurtmuştu. Siniri ona değil de kendineydi aslında. Neden bu kadar çabuk duygusala bağladığını çözememişti. Şimdi ise tam tersi bir ruh hali içerisindeydi. Yerinden kalkıp odanın ortasında bulunan bateriye doğru yürüdüğünde bir süre parmaklarını üzerinde gezdirdi sonra da bagetlerin ona gelmesini sağlayıp sandalyeye oturdu. Kafasındaki şarkıyı çalmaya başladığında yine bambaşka dünyalara gitmişti.

Oh, let the sun beat down upon my face
With stars to fill my dreams
I am a traveler of both time and space
To be where I have been
Sit with elders of the gentle race
This world has seldom seen
Talk of days for which they sit and wait
All will be revealed


Bateriye her vuruşunda daha da hırslanıyor ve daha da hızlı çalıyordu. Sözlerini söylemeye başladığında ise tamamen kopmuştu. Bir ara göz ucu ile Parfait'e baktığında göz kırptı. Büyücü belli ki böyle bir şey beklemiyordu. Ah ne güzel!! Madeleine de tam böyle olmayı seviyordu işte. Beklenmeyeni yapmak her zaman doğasında vardı ne de olsa. Her zaman bu özelliğiyle tanınmıştı geçmişte de. Bazılarının hoşuna gitmese de umurunda bile değildi. Çalmaya devam ederken ''Sen de bana eşlik etsene gitarınla. Hadi çok eğlenceli dedi neşeyle. Normalde olsa Madeleine i böyle neşeli göremezdiniz ancak bugün farklı bir havası vardı genç cadının. Sanki küllerinden yeniden doğmuş gibiydi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 162

Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor


Madeleine dersler yok, profesörler yalan diye konuşunca omzumu silktim. Doğru söze ne denir. Yani müzik konusunda geliştirmek konusunda çok da ilgili değilim ben. Hobi olarak. Hobi olarak yaptığın şeyler eğer ciddiye binerse kötü oluyor ya. Yapasın kaçıyor. Okulda olmasam büyüyü ve onunla alakalı şeyleri sevebilirdim mesela.

Madeleine bagetlerini alıp bateriye kurulunca boş boş baktım kıza. Bateri çaldığını biliyordum. O gün ağladığında da bagetleri vardı ve hırsından kırmıştı yere vurarak. Biraz korkutucuydu bu ama bu Slytherin karıları hep böyle manyaklardı. Heyecan getiriyorlardı hayata. Dylan'ın kardeşi ya da Diana gibi buzdolabı değillerdi. Madeleine'in bateriye geçmesinin kötü yanı şuydu, ben kendi kendime bir şeyler yapamayacaktım artık. Gitarın sesini haydi haydi bastıracaktı bateri.

Dediğim gibi de oldu. Madeleine bir şarkı mırıldanıp bateriye abanınca doğal olarak odanın içinde başka ses duyulmaz oldu. Bateri her zaman en fazla baş ağrıtan müzik aleti olmuştur benim için. Garip olanı, Madeleine bu alette gerçekten iyiydi. Bu yüzden gülümseyip tuttuğu ritmi kontrol etmeye başladım. Belki biraz daha yavaş... Şimdi biraz hızlı... Şurada ritmi mi şaştı? Ben olsam orasını öyle çalmazdım derken kız bir şey söyledi. Kaşlarımı kaldırıp "Ne?" dedim. Dediğini anlayamamıştım bateri yüzünden. Kız dediğini biraz daha yüksek sesle söyleyince yanıma koyduğum gitarı aldım elime ve yanına gitmek için ilerledim odanın içinde.

Sonra da gitarı kaldırıp Madeleine'in kafasında parçaladım.

Şaka şaka.

Baterinin yakınındaki bir masanın üstüne oturdum. Gitarı kucağıma aldım. Davulun sesi yakından daha da korkunçtu. Elimdeki akustik gitarın sesi bu kuru gürültüye bir hacim verecekti şimdi. Neyse ki Madeleine'nin çaldığı şarkı çok hızlı değildi. Notalarını bilmiyorsam da bir şeyler uydurabilirdim. Başladım çalmaya. Sol elimdeki notalara bakmadığım zamanlarda kafamı kaldırıp Madeleine'in yüzüne bakıyordum. Bu gün fazla mı gülüyordu ne? Normalde somurtup dururdu. Şarkıyı yeterince çaldıktan sonra durdum. Ona da durması için işaret ettim. Merakım kabarmıştı bir kere. Bu yüzden sordum aklımdakini. "Sen normalde bu kadar gülmezsin." dedim gülümseyerek. "Ne oldu? Manita falan mı yaptın yoksa?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t6024-parfait-lejant
Madeleine N. Orlov
Slytherin
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Madeleine N. Orlov
Slytherin

"Sen normalde bu kadar gülmezsin. Ne oldu? Manita falan mı yaptın yoksa?"

Bu kadar gülmesinin nedeni ne manita ne de  başka bir şeydi. Gülümsüyordu çünkü yeni kararlar almıştı bugün. Olmadığı biri gibi davranmak hiç te iyi bir şey değildi ona göre. Yıllar boyunca hep etrafındakilere kötü davranmış ve bağırıp  çağırmıştı. Kavgalara da karışmıştı elbette ve dayak ta yemişti çok fena. Eskiden olsa etrafta koşturur millete esip gürlerdi. Bunların artık yersiz olduğunu fark ettiğinde ise anka kuşu gibi yeniden küllerinden doğmuştu. Bir süre daha baterinin zillerine vurduğunda bu sefer kısa bir şarkı çalmıştı. Bu seferki biraz daha hızlıydı.  Yine de onun için fark etmezdi. Ne de olsa bateri çalmayı en iyilerden öğrenmişti.

It's been a long time, been a long time
Been a long lonely, lonely, lonely, lonely, lonely time
Yes, it has
It's been a long time since the book of love
I can't count the tears of a life with no love
Carry me back, carry me back
Carry me back, baby, where I come from, whoa-oh-oh


En sonunda karşısındaki büyücünün işareti ile durduğunda kafasını kaldırıp ona baktı. Aslına bakılırsa Parfaitte değişik bir karizma vardı ve Madeleine daha önce bunu hiç fark etmemişti. Derin bir nefes aldıktan sonra '' Her zaman somurtup gezmenin bana bir faydası olmayacağını fark ettim. Hem zaten bütün gün somurtup oturmak bana göre değil. Sadece bir roldü yaptığım. '' dedi ve bagetlerini baterinin üzerine koyduktan sonra Parfait'e bakmaya devam etti. Acaba onu öpse karşılık mı alırdı yoksa ittirilir miydi bilmiyordu. Oturduğu yerden  kalkıp genç adama yürümeye koyulduğunda bir yandanda kafasındaki düşünceleri serbest bırakıyordu.

En sonunda aralarındaki mesafe kapandığında uzun ve tutkulu sayılacak cinste bir öpücük bıraktı karşısındakinin dudaklarına. Çılgın olabilirdi lakin hayatı sonuna kadar yaşayan bir çılgındı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 162

Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor

Somurtup gezmenin ona yararı olmayacağını anlamış hanımefendi. Kaşlarımı kaldırıp "öyle mi?" bakışı attım kıza. Bu sırada da gülümsedim. Gülümsemek bulaşıdır işte. Sen gülümsersin, insanlar da sana gülümser. Bu halini, zindanda ağlayan halinden daha iyi bulduğumu söylemek isterim. O neydi öyle yahu! Oturup ağlıyor yanımda, derdini anlatıyor. Beni Dylan ya da Ian gibi gramcı sandı sanırım. Hemen "Ayy Mad! Canım lütfen ağlama yaaa!" diyeceğimi falan düşündüyse çok yanıldı yani. Neyse işte şimdi gülümsüyor, kendine güveni yükselmiş falan. İşte bu hallerle gel yanıma. Söylediklerine karşı "Çok kasıyordun ya." dedim. İlgi için mutsuz olmak iki yüzlülük değildir de nedir? Neyse doğru yolu bulmasına sevindim.

Elimdeki gitarı biraz tıngırdattım bateride oturan kıza bakarak. O da bagetleri davullardan birinin üstüne bıraktı. Dimdik de bana bakıyordu. Gözlerimi kıstım gülümsememi bozmadan. Neden bu kadar garip bir bakış vardı yüzünde? Sanki avına yaklaşan bir hayvan gibiydi. Ben daha ne olduğunu çözmeye çalışırken ayağa kalktı kız ve güdümlü füze gibi bir anda yanımda bitti. Dudakları da dudaklarıma kitlendi! Şaşkınlıktan kaldım bir kaç saniye böyle. Bir de yani, basit bir öpücük de değil. Make out denilen tarzdan. Sol elimi gitardan çekip masaya koymak zorunda kaldım kız üstüme abanınca. E öpücüğün heyecanıyla benim beynim de kapandı. Anca kız dudaklarını benimkilerden uzaklaştırınca düşünebildim.

Şimdi canımlar. Ben sürprizleri seven bir adamım. Kızın böyle vahşi bir şekilde üstüme gelmesini sevdim mi? Evet. Kendimi iyi hissettirdi mi? Kesinlikle! Zaten içgüdüler diyip duruyorum. Resmen kız içgüdüleri ile hareket ediyor ve bu benim tam istediğim bir şey. Üstelik erkeğiz, kanımız da kaynıyor. Kız da güzel. Her şey harika. Bir şey dışında. Bu kız ya sonra kafayı yerse? Derse ki sen beni öptün, ciciklerimi elledin nonnik nonnik. Artık helalimsin falan. O zaman ciciklerine bozuk para atar, deler geçerim bu kızı. Neyse tabi ki kıza şimdi gidip bak ben manita istemiyorum diye önden bilgilendirme yapmayacağım. Öyle yaparsam vazgeçer falan. Zaten en son erkek kardeşime benziyorsun diyip uyuz ettiydi beni.

"Çekil bakayım şöyle geri." dedim buna. Sonra da en son burada tüm Gryffindor'lulara içki içirmiş olmama rağmen benden alınmayan müzik odasının anahtarını çıkardım cebimden. Kızın eline tutuşturup "Kitle kapıyı." dedim. Şimdi yine tüm profesörler gelip basmasın. Kitleyelim kapıyı boş gibi. Zaten oda dışarıya ses çıkmasın diye sihirlenmiş. Madeleine kapıyı kilitleyince de elimdeki gitarı çalmaya başladım. "Şimdi dans et." dedim gülümseyerek. "Üstündekileri de çıkar yavaşça." Ne demek istediğimi anladığını bildiğim için de izlemeye başladım kızı gitar çalarken. Madem içgüdüler diyoruz, fantezi yapmazsak olmaz. İkimiz de müzisyeniz burada. Özellikle de Madeleine'in vücudunun gitar eşliğinde kıvrıldığını görmek harika olacak eminim.

çalınan şarkı bu:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t6024-parfait-lejant
Madeleine N. Orlov
Slytherin
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Madeleine N. Orlov
Slytherin

"Üstündekileri de çıkar yavaşça."

Genç büyücüyü tam da istediği duruma getirdiğinde gülümsedi yavaşça. Tamam  kimseye bağlanmayı sevmiyordu lakin hayatınızda biraz heyecan yoksa buna yaşamak denmezdi cadıya göre. Anahtarı aldığında kapıyı üç defa kilitleyen Madeleine anahtarı  masaya koydu ve odanın ortasına geldiğinde durdu. Parfait madem yavaş yavaş dans etmesini istiyordu bunu yapacaktı elbette. Buna karşı koyma gibi bir  durum yoktu onun için. Parfait gitarı çalmaya başladığında iki eliyle hırkasının kollarını tuttu ve sanki odada kimse yokmuş ta kendi kendine dans ediyormuş gibi çıkardı ve yere attı.  

Başkası görse bu halini deli ya da çılgın gibi bir takım saçma lakaplar takabilirdi ancak bu onun hoşuna gidiyordu.  Hiç acelesi yoktu  ve olayları akışına bırakmak daha cazip geliyordu şimdi. Gitarın sesi kulaklarına bir kez  daha dolduğunda gözlerini kapattı ve dans ederek dinlemeye koyuldu.


There is no pain, you are receding
A distant ship smoke on the horizon
You are only coming through in waves
Your lips move but I can't hear what you're saying
When I was a child I had a fever
My hands felt just like two balloons
Now I've got that feeling once again
I can't explain, you would not understand
This is not how I am
I have become comfortably numb
I have become comfortably numb


Bir süre üzerinde tişörtle dans etmeye devam etti. Ne de olsa Parfait yavaş davranması gerektiğini söylemişti değil mi. Göz ucuyla karşısına baktığında yaptığı şeyin başarılı olduğunu gördü. Karşısındaki büyücü hem gitarı çalıyor hem de bulunduğu durumdan memnun olduğunu belli ederek ona bakıyordu. Hızlı bir hareketle üstündeki tişörtü de çıkardığında gülümsemesi ikiye katlanmıştı bu sefer. Dans etmeyi bırakıp ona doğru yürüdüğünde yakasından tuttu ve bir kez daha  öptü. Bu seferki diğerlerinden daha da sertti. Neredeyse genç adamın dudaklarını ısırmıştı. Kulağına fısıldayarak ''Gerisi sende. Göster bakalım marifetini ''' dedi ve bir kez daha öptü. Hayatında ilk defa bu kadar adrenalinle dolmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 162

Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor

Gitari çalmaya başladım ve Madeleine odanın ortasına gelip hırkasını yavaşça omuzlarından indirdi. Bu sırada da beli bir yılan gibi kıvrılıyordu. Gülümsedim tekrardan. Slytherin'in ambleminin yılan olmasının sebebi bu muydu acaba? Göğüsleri, ince beli, kalçaları... İçimi ilkel bir güdü ile dolduruyordu ve buna bayılmıştım. Alt dudağımı ısırıp izlemeye devam ettim kızı. Evet, kıza yavaşça yap demiştim ama şimdi de hızlı olmasını istiyordum. Üstünü çıkarmasını istiyordum. Gitarı hızlandırsa mıydım acaba derken Madeleine tişörtünü de çıkartmaya başladı. İlk karnı, sonra göğüsleri ortaya çıkınca dudağımı ısırmaya devam ederek daha çok gülümsedim. Kızın karnında bir yara izi vardı en dikkat çekici olarak. Neydi bu? Kavgada falan mı bıçaklanmıştı? Hırçın bir kızdı Madeleine. Bir anda nasıl her şey bu kadar cinsel bir duruma gelmişti ki? Madeleine'in dantelli bir iç çamaşırı takımı giydiğini anlayabiliyordum artık.

Kız kıvrıla kıvrıla yanıma geldi. Kendimi flüt çalarak yılanları dans ettiren o arap adamlar gibi hissediyordum. Yakamdan tuttu ve kendisine çekti. Bu sefer daha sert, sanki yiyecek gibi öpmüştü. O kadar ki, alt dudağımı hafifçe ısırmıştı bile. Hala gülümsüyordum. Gitarımı yana koydum. Bu sırada da Madeleine dudaklarımdan kulağıma ilerledi ve fısıltı ile bana marifetimi göstermemi istedi. Kafamı hafifçe çevirip yüzünün önüne getirdim yüzümü. Kaşlarımı kaldırıp "Ciddi misin sen?" bakışı attım. Madeleine ciddi gözüküyordu. Beni tekrar öptüğünde artık benden günah gitmişti. Karşımdaki kadından izin almıştım.

Belinden yakalayıp kendime çektim. Öpüşmeye devam ederken diğer elimle de kalçasına sıkı bir şaplak attım. Şaplağın devamını da kalçasını sertçe avuçlayarak bitirdim. Oradan da bacağına indim ve tutup kendime çektim. Kızın üstüne doğru eğildikçe eğildim ve sonunda kızın yere düşmesini engelleyen tek şey, benim kollarım oldu. Bir süre bu durumun tadını çıkarttıktan sonra kızı kaldırdım ayağa. Pantalonunu çıkartması için işaret ettim. Çıkarttığında bir şok daha yaşadım. Kız pantalonunun altına jartiyer giymişti. Vay anasını satayım ya! Bu kız neymiş? E tabi bunu da görünce coştukça coştum. Kızı  belinden tuttuğum gibi daha demin oturduğum masaya yatırdım ve vücudunu ellemeye, sevdiği yerleri bulmak için keşfetmeye başladım. Bu sırada da muzip bir tavırla konuşuyordum. "Okulda, kıyafetlerin altına böyle şeyler mi giyiyorsun Orlov?" dedim gülümseyerek. "Sen gerçekten kötü bir kızsın." Kızı tuttuğum gibi çevirdim masada. Arka taraftan izlemek çok daha güzeldi. "Cezayı hak ediyorsun." Bir kere kendim için vurdum kalçasına sertçe. Derisinin hareketi daha demin kıvrılan belini hatırlatıyordu. İkinci vuruşum canım kardeşim Max içindi. Biraz daha sertti. Üçüncü şaplağım da Gryffindor'lu kardeşlerim için olmuştu. Slytherin ve Gryffindor nedense düşmanlardı. Ben pek bina olaylarını anlamamıştım. Tek bildiğim, Gryffindor kızlarının şu an karşımda yatan güzel kalçalı kızdan çok daha kalas olduğuydu. Slytherin kızlarını tercih ederdim anlayacağınız.

Tabi bir anda aklıma mükemmel fikir geldi. Ki benim mükemmel fikirlerim meşhurdur. İlk tuttum kızı, başladım koklamaya. Tüm kokusunu, azdırıcı esansını içime çektim. Sonra da dedim ki kıza "Kalk." Tüm masaları sağa sola ittirmeye başladım. Ortayı açtım tamamen. Enstrümanları ve sıraları hepsini duvarlara dizdikten sonra kızın daha demin çıkardığı tişörtü aldım. Tişörtle gözlerimi bağlarken kıza da "Kaç. Kaç saklan bir şey yap." dedim. Sadece koklayarak ve kızın kıkırdamasını duyarak yakalayacaktım onu. Bir hayvan gibi. Avını yakalamaya çalışan bir kurt gibi izini sürecektim Madeleine'in. Sonra üstüne atlayıp benim yapacaktım onu. Koklamaya başladım etrafı. Madeleine'in kokusu hem içgüdüleri yüzünden artmıştı, hem de benim duyularım iyice keskinleşmişti. Kollarımı iki yana açarak yürümeye başladım odanın içinde. Kafamda canlandırıyordum odanın içini, bir yandan da sesli sesli kokluyordum havayı. Madeleine'in kokusu çekiyordu kendine. Yaklaşınca kız kaçıyordu küçük bir kovalamaca yaşıyorduk ve tekrar izini sürmem gerekiyordu. Tüm bu kovalamaca beni daha da gaza getirmişti. Son bir kovalamacanın sonunda Madeleine'i yakalayınca, avımı yakalamış olmanın verdiği haketmişlik hissi ile kızın üstüne çıktım. Sonra da dantelli kilodunu vahşi bir şekilde çıkarttım.

Sonrasını anlatmama da gerek yok. Zaten izin yok.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t6024-parfait-lejant
Madeleine N. Orlov
Slytherin
Ϟ Rp Beğenileri : 3

Madeleine N. Orlov
Slytherin


"Kaç. Kaç saklan bir şey yap."

Müzik odasında oynadıkları kovalamaca o kadar eğlenceliydi ki durmadan kıkırdayıp gülüyor ve büyücüden kaçmaya çalışıyordu. En son ne zaman böyle neşeli olduğunu bile hatırlamıyordu üstelik. Bir süre gözleri bağlı büyücünün onu bulma çabasını izledi. Kollarını iki yana açmış etrafı kokluyordu. Sıralar ve müzik aletleri her bir yana yayılmış , müzik odasını depo gibi göstermişti. Kapının kilitli olması da olayları daha da heyecanlı hale getiriyordu. Birçok kişi ile çıkmıştı ancak hiç birinde bu kadar heyecanlanmamıştı.

Madeleine'e göre aşklar her zaman yalandan ibaretti ve her ne olursa olsun mutlu olan birini görmemişti. O yüzdendi kimseye bağlanmayıp hep tek gecelik ilişkiler yaşaması. Ancak Parfaitte daha farklı bir şeyler vardı adını koyamadığı.

Parfait en sonunda onu yakalayıp ta  masaya yatırdığında şuan tam karşısında duruyordu Madeleine'in. Konuşmak istiyordu istemesine ama ne diyeceğini kestiremiyordu şimdi. Burada yarı cıplak halde yatmak biraz tuhaf görünebilirdi elbette lakin ona göre oldukça doğal bir şeydi. Ne de olsa büyücü ile bir bütün olmuştu.

İçinde bulunduğu durum o kadar kafa karıştırıcıydı ki her seferinde afallamasına neden oluyordu. . Dudaklarına bastırılan dudaklar öyle çekiciydi ki cadının nefesinin kesilmesine neden oluyordu. Arzunun, iliklerinde kıpırdandığını hissetmesi, tuhaflıkla gerilmesine ve gülmesine sebep oluyordu. Bir yandan da elleri Parfait'in vücudunda gezmeye devam ediyordu. Uzun bir süre büyücünün gözlerinde kayboldu. Ona sahip olmak öylesine güzel bir şeydi ki. Kimse bunun ne anlama geldiğini bilemezdi. Dudaklar birbirlerini arzuluyordu, bedenler alev olmuş yanıyordu. Yasak bahçeye dalmıştı ikisi de yasak meyveden yiyorlardı. Şeytan başlarına dikilecek ve hesap soracaktı.

Günahlar sırtlarına ağırlık yapmıştı, Yakışıklının eli kızın bedeninde geziyordu. Göğüslerinden başladığı yolculuğa bacaklarından devam ediyordu. Bazen nefes almakta zorlanıyordu genç cadı. İnip kalkan göğüsü ise bunun en büyük kanıtıydı.

Zaman akmaya devam ederken dudaklarını büyücüden ayırdı yavaşça. ''Teşekkür ederim Parfait. Hayatımda yaşadığım en güzel günlerden biriydi. '' Bunları söylediğinde hala masada yatmaya devam ediyordu. En sonunda masadan kalktı ve etrafa dağılmış kıyafetlerini toplamaya koyuldu. Sırasıyla hepsini üzerine geçirdiğinde gülümseyip büyücüye göz kırptı. Pratik yapmak için geldikleri odada birbirlerinin olmuşlardı şimdi. İleriki zamanlarda neler olur bilmiyordu ancak beklemek için sabırsızdı. Baterinin üzerinde duran bagetleri aldığında bir süre parmaklarının arasında çevirdi onları. Sonrasında son bir şarkı çalmak için davulun başına oturdu. Gitmeden son bir parça çalmanın kimseye zararı olmazdı değil mi ?


Should I fall out of love, my fire in the light
To chase a feather in the wind
Within the glow that weaves a cloak of delight
There moves a thread that has no end
For many hours and days that pass ever soon
The tides have caused the flame to dim
At last the arm is straight, the hand to the loom
Is this to end or just begin?


SON


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
The Good And The Bad
Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts-RPG :: Müzik Odası-