Sihir Bakanlığı Alımları

Dürüstlüğe önem verir, mümkün olduğunca kendi ilkelerinden ödün vermez. En büyük zaafı güzel kadınlardır. Aynı zamanda empati yoksunluğu da hayatında karşılaştığı sorunların nedenlerindendir. Bazen doğru olduğuna inandığı şey uğruna sevdiklerinin fikirlerini görmezden gelip arka plana atabilir. Bu da büyük çatışmalar yaşamasına neden olur. Düşündüklerini daha çok kendine saklamayı tercih etmesi nedeniyle yanlış anlaşıldığı birçok durum olmuştur ama olaylar sonuçlandığı zaman niyetlerinin doğruluğu ortaya çıkmıştır.

 

Crassus Rischer’ın en küçük oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Ancak annesi Crassus’un eşi değil, aynı dönemde onunla Hogwarts’ta profesörlük yapmış bir kadındır. Hem bundan dolayı hem de aileye kabul edildiği yıldan bir sene sonrasında ailenin en büyük oğlu öldüğü için pek sevilmez. Hogwarts’a başladığı yıl seçmen şapka daha başına değer değmez Gryffindor’a seçmiştir kendisini. Öğrenciliği süresince gelecek mesleğini seçme konusunda çeşitli kararsızlıklar yaşamış olsa da nihai kararı seherbazlıktan yana olmuştur. Yine de mezun olduktan sonra iki yıl boyunca başvurusunu yapmamış, ortalıktan kaybolmuştur. Bu süre zarfında kendisinden haber alınamamıştır ve sonrasında sanki hiç gitmemiş gibi aileye geri dönmüş ve nerede olduğuyla alakalı kimseye bir şey söylememiştir. Geri geldiğinde yaptığı seherbazlık başvurusunu yaparak sınavlara girmiştir. Bir yandan da ailesiyle arayı kapatmaya ve özlediği aile saadetini gerçekleştirmeye çalışan Paris’in önündeki en büyük engel babası olmuştur. Şu anda bu sorunu çözmeye ve hayatındaki kadınlarla ilişkisine yön vermeye çalışmaktadır.

İngiliz bir valide sultan ile Azerbaycan asıllı bir peder beyin kesişim kümesi olarak dünyaya gelmiştir Tyler. Çocukluk yıllarını İngiltere'de geçirmesi sebebiyle Hogwarts'a kabul görmüş ve Ravenclaw'dan mezun olmuştur. Daha sonra ailesinin artık peder beyin memleketi olan Askeran'a dönmesiyle Tyler kendi hayatını kurma yoluna adımını atmıştır ve ailesinden kopmuştur. 1.92 metre uzunluğundaki boyu, kaslı ve iri cüssesi ile sert ve keskin yüz hatlarının ona kattığı ciddi duruşu kişiliğine de yansımıştır ancak bu duruş ona bir asabiyet vermemekle birlikte, genelde karşılaştığı problemleri dimağ süzgecinde çalkalayıp çözüm yolları üretmeye çalışır. Nitekim pek fazla diyalog kurmaktan haz etmez ve bu sebeple çok fazla arkadaşa sahip değildir ancak bunun yarasını benliğinde hisseder. Zamanının büyük çoğunluğu kendisine kaldığından mütevellit bu vakti oldukça serkeş kullanır. Pek derli toplu birisi değildir ve genelde buna ihtiyaç da duymaz.