Bellatores
Döneminin Baş Seherbazı, Ezekiel Harris tarafından kurulan örgütün anlamı Adaletin Savaşçılarıdır. Resmi olarak 1970 yılında kurulan ve kendisine bu ismi veren grup, aslında 1960 yılından beri gizliden gizliye varlığını sürdürmektedir.
Bu topluluk, tek bir amaç için kurulmuştur; adalet. Sihir bakanı Austin Hudson’ın adaletsizce sürdürdüğü 35 yıllık hükümdarlığa ve insanların inatla yok saydığı diktatörlüğe dur demek için, özgürlükçü ve yenilikçi bireylerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
Scuta
Ingemar Byström tarafından ‘Düzenin Kalkanı’ adı altında kurulmuşlardır. 1970 yılında, Bellatores gibi güçlü bir örgütün ortaya çıkışı ile, birnevi mecburiyet sebebiyle savunma gücü olarak ortaya çıkmıştır.
İlk kuruluş amaçları düzeni (Bu vesileyle aslıda Sihir Bakanı ve bakanın inançlarını) korumak olsa dahi, çoğu üyenin katılım amacı doğrultusunda daha nebze Bellatores’u ortadan kaldırmak şeklinde amaç kayması oluşmuştur. Buna rağmen liderleri Byström, bu amacı reddederek tüm isteklerinin halk tarafından demokratik yollarla beş kere seçilmiş olan bakanı ve bununla beraber düzeni korumak olduğunu birçok kez belirtmiş, belirtmeye devam etmektedir. # Devamı İçin TIKLAYINIZ!
KARAKTER DEĞİŞİM ARACI
♣ Karakter Değiştir ♣
K.Adı:
Şifre:

HOGWARTS: AÇIK!
TARİH: ŞUBAT 1976

Paylaş
 

 Bazı Oyunlar ve Arkadaşlıklar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
Annalise Raine Cooper
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 144

Annalise Raine Cooper
Gryffindor
Annalise tam Max’e bir şeyler diyecekti ki Dylan’ın eğlence arayışına ortak olmasıyla araladığı dudaklarını tekrar kapatmıştı. Gıcırtılı sandalyelerden birini alıp cam tarafına doğru çekti. Hava kararmaya yüz tuttuğundan kirli camdan pek bir şey göremiyordu zaten Annalise. Dylan’ın fikrinin herkese uymasıyla birlikte biraz zor durumda kalacaklarını biliyordu. Aslında büyücüler için bir ilk denilebilirdi. Hem ateşviskisi içecekler hem de bir muggle oyunu oynayacaklardı. Muggleları fazlasıyla gözleme imkanı bulan Lizz için şimdiden gidişatı kestirebiliyordu ki öyle de olmuştu. Başlangıç sorusunu Dylan ele alırsa hep böyle olurdu. Sadece Diana’ya gösteriş yapmak isterken birkaç taş dökmüştü yere çoktan. Sorusunu işittiğinde duymamazlıktan gelmeyi çok istese de yalan söylenmesinden nefret etmesinden ötürü mecburen o içkiyi yudumlayacaktı. Tahta zemine kenetlediği gözlerini istemeye istemeye çekip aldı. Havada kimin elinde içki varsa kişiye bakmadan kaptı. Bir yudumdan fazla sayılabilecek şekilde kafaya diktikten sonra Dylan’ın şaşkın bakışlarını tahmin ederek ona doğru cümlelerini kurdu. “Ne var? Susamış olamaz mıyım?”. Teknik olarak yalan sayılmazdı. Önceden bahanesini hazırlıyordu ki Dylan’ın onu çenesiyle yoracağını biliyordu. Genzi hafif hafif yandığında epey hoşuna gitmişti. Sanırım bu yanma hissine ileride büyük bir bağımlılık kazanma potansiyeli vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t6074-annalise-raine-lejant#104236
Diana Destinee
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 104

Diana Destinee
Gryffindor

Müzik odasına girdiklerinde elindeki ağırlık hafiflemiş, aşağıya doğru çekilen omuzları Dylan sayesinde tekrardan birkaç santimetre daha doğrulmuştu. Birbirini peşin sıra takip eden cadı ve büyücüler içeriye adım attıklarında büyük bir salonun kenarlarına istiflenmiş enstrümanlar göz boyuyordu. Hepsi kendisine birer sandalye çektikten sonrasında oturmuş, Dylan'ın avuçlarına hapsolan şişenin akıbetini belirlemeye koyulmuştu. Annalise'ın zihninden çıkan fikir tüm duvarları çarptığında nihayet kapağı açılan şişenin ucuna dokunmuş, oynayacakları yeni bir oyunu daha oynamaları için Dylan'a komut vermişti.

Büyücü konuşurken onu takip ediyor, yüzünü inceliyor, elindeki içkeye endişeyle bakıyordu. Zira ne kadar aksini söylerse söylesin yanı başındaki keskin kokuyu hissetmesi burnunu kaşındırmaya yetiyordu. Daha öncesinde annesi ve babasına rağmen bir yudum dahi alkol tüketmişliği yokken susturamadığı merakına da yenik düşüyordu.

Dylan'ın söylemiş olduğu ile birlikte talimatları dinledi ve küçük dudaklarının nazikçe aralanmasına izin verdi. Büyücü karşısında parıldayan gözlerle bakıyor, dudağının kenarıyla gülümseyerek munzur bir ifadeyi suratına yerleştiriyordu. Ian hızlı bir hareketle şişeyi dudaklarına geçirdiğinde şaşırmıştı. zira Ian idi işte, neşeli fakat gözü açık bir çocuktu. Ardından Annalise dan da kocaman bir lakırtı koptuğunda şaşkın bakışları bu kez cadıya döndü. Kendisine uzatılan şişeyi avucu içerisine aldı Diana. Pekala yalandan davranabilirdi ancak elbette bunu yapmayacaktı. Bu çocuğa baktığında ona tıpkı bir deli gibi sarılmak isterken elbette tam zıttı bir konumda bulunmayacaktı. Etrafta kendisini inceleyen arkadaşlarına baktıktan sonra tekrar Dylan'a baktığında meydan okuyan bir ifadeyi göz bebeklerine yerleştirdi. "Evet!" dedi bir anlık coşkuyla. Dudaklarına gizleyemediği bir gülümseme oturup kalmıştı. İki eliyle biçimli şişeyi dudaklarına götürdüğünde büyük birkaç yudumu ağzının içine aldı, bir solukta yutup boğazının yandığını hissettiğinde geri çekti. İlk adım için büyük bir lokmaydı bu. Tadı acıydı, dolu doluydu ve bir kimseyi öldürmeye yetebilirdi. "Bu ne böyle be?" dedi kısaca öksürdüğü sırada Parfait'e dönerek. Elindekini yan tarafında oturan kişiye bakmadan uzatırken "Bunun... Bozuk olmadığına emin misin? " diye elini göğsüne götürdü. Sırtını sandalyeye hızlıca yaslayarak kasılmış olan bacaklarını gevşetti ve etrafındaki arkadaşlarının bu hamlesine karşın tavrını umursamadan onları izlemeye koyuldu. Muhtemelen odanın içindeki herkes,  Diana'nın Dylan'dan hoşlandığını adları kadar iyi biliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t5963-diana-destinee-lejant
Maxime Vachier-Lagrave
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 54

Maxime Vachier-Lagrave
Gryffindor


Dylan'ın yönelttiği cümleyle birlikte viski şişesi arkadaş grubunun etrafında dönüp gençlerin birbirlerine olan duygularını bir nebze de olsa ortaya çıkarırken genç adam, şişenin son sahibi olan Diana'dan şişeyi kapıp odakları üzerinde toplamıştı. Şişenin ucunu ağzına dayayıp sert içkiden bir yudum aldıktan sonra içeceğin düşündüğünden daha fazla acı olduğunu fark etti. Daha önce de viski içmişti ve viski, türü itibariyle oldukça ağır bir içkiydi ancak başına ''ateş'' gelince daha da ağır olmuştu. Nitekim bu yudumunun bir önceki soruyla veya biraz sonra yönelteceği soruyla hiçbir alakası olmamasına rağmen bu gibi ortamlarda Max işi kızıştırmayı seven bir yapıya sahipti. İnsanların bu davranışından sonra tutumunun alt metnini merak etmesi genç adamın hoşuna gidiyordu. Şişeyi bacaklarının ortasında tutarken diğer eliyle ağzının kenarındaki nemi silip ''Evet, bu hormonlu cümlelerden sonra biraz daha kayda değer itiraflara mı geçsek ne dersiniz?'' diyerek bekleyişe bir son verdi.''Daha önce hiç hemcinsimle öpüşmedim. Öpüşen ve kendisinin doğruluk perisi olduğunu düşünen varsa bekliyorum.'' diyerek ortalığı biraz da olsa kızıştırmaya yarayacak bir yönergeyle şişeyi yeni sahibine uzattı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 162

Parfait Chance Barthélemy
Gryffindor

İşte bu be! Bu adamlar çok kafa insanlar. Doğru binaya atmış beni o dandik şapka. Müzik odasına geldiğimizde gidip bir masanın üstüne kuruldum. Dylan da dedi ki, kuru kuru içmeyelim gelin oyun oynayalım. Bunların oyun sevgisi de beni delirtiyor arkadaş. Daha okula gelirken oturtup doğruluk cesaret oynattılar bana. Şimdi de diyorlar ki hiç şunu yapmadım diyelim yapanlar içsin. Öfleyip püflesem de herkes buna olumlu olunca ben de tamam dedim. Koyunluk yaptık yoldaşlarım! AYDA YILDA BİR KERE KOYUNLUK YAPTIK İŞTE!

Başladı bizim oğlan oyuna ve dedi ki içimizden birinden hoşlanıyor musun? Gözlerimi devirdim. Bunlar sıra ile ellerinde gezdiriyorlar şişeyi. Hepsi de içiyor ya. Bir ben arkadaş grubumuzdan birinden hoşlantı yaşamamışım demek ki. Ohoo böyle giderse ben içemeyeceğim ha. Bir de şişeyi ben getirdim. Ian içti tabi ki. O kesin hepsine vurulmuştur. Dylan'ın kardeşi içti, Diana içti, Max içti... Oho! Nereye düştük lan. Bir de hepsi aynı kişiye tutulmuş olsa ne gülerim. Arkadaşlarım ben bağlanacak bir adam değilim. Hoşlantılar benlik değil. Ben anı yaşayan bir insanım. Bir de Diana içip öksürdü. Sert ya içki. Gülmeye başladım. Kız da diyor ki, bu bozuk mu? Kafamı anlamında salladım gülerek. Bu kızı böyle böyle açacağız işte. İlk sert içkiler, sonra kavga falan...

Max aldı eline şişeyi ve düşüncelerime tercüman oldu. Bol hormon, bol liseli dramalarını geçmek harika olurdu. Şimdi sorsa bıçaklandın mı diye. Evet derim alırım içerim. -Hiç bi şey olmuyo ben kavgada bıçaklandım hissetmedim lan kavgaya devam ettim sonra baktım cocuk 2 3 kere daha soktu o zaman ayıktım yine de kavgaya devam ettim sjsjsjjssj zaten 30 40 sn sonra bacağında hissizlik oluşuyo otamatik yere düşüyon istemsizce yani bıçaklaninca pek bişey olmuyo ama iyileşme süreci biraz sancılı-

Max ise ciddi ciddi itiraf peşindeydi. Öyle bir soru sordu ki herkes dondu kaldı. Doğruluk perisi miydim? Pek değil. Yaptığımdan utanıyor muydum? Hayır. Uzattım elimi Max'a doğru. "Uzat şişeyi kral." dedim yiğitçe. Şişeyi aldıktan sonra da güzelce diktim kafama 1-2 yudum aldım. Leş gibi acı bir içkiydi bu ama errrkek adam sert içki içer. Daha önce 1 değil, bir çok kere hemcinsimle öpüşmüşlüğüm vardı. Bir kere gölde boğulurken suni teneffüs olarak bir profesörün dudaklarımın tadına baktığını söylemiştim zaten ama onun dışında Beauxbatons'ta geçen sene, partilerde dozajı kaçırıp önüme gelenle öpüştüğüm oldu. İçkiyi içtikten sonra bizimkilere doğru salladım bir kaç kere. "Hı? Yok mu başka?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t6024-parfait-lejant
Dylan Ronald Cooper
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 79

Dylan Ronald Cooper
Gryffindor


Diana’nın sorusunun ardından içeceğine emindi bozuk olduğunu düşünmesine gülümsedi. “Kesinlikle bozuk değil.” Dedi kulağına doğru. Ian, Anna, Adam  ve Max’in içmesini hiç beklemiyordu. Yani üç seçenek vardı Ian, Adam ve Max için; kız kardeşi Annalise, Lena ve Mells… Eh pekala Diana’dan bir başkasının hoşlanıyor olduğu ihtimalini daha düşünmek istemiyordu çünkü bu biraz grubu dağıtmaya neden olabilirdi. Yinede burada bir şeyler dönüyordu. Anna ya attığı bakışların karşılığında bariz yalanını duyunca kaşlarını kaldırıp dudağını sarkıttı. Bununla ilgili konuşucaz bakışlarıyla cadıyı bir müddet göz hapsine aldıktan sonra Max’in sorusuyla şişeyi kapan Parfait’e güldü. Başını sallarken Parf’ın onlara doğru salladığı  şişeye baktı. “Tamam buraya gönder.” Derken biraz zorlanmıştı. Diana ve Anna’nın şoka girmiş bakışları eşliğinde şişeyi kafasına dikti. Indirdiğinde tekar yüzünü buruşturdu ve imalı bir şekilde “Ian.” Dedi. Bunun nedeni aslında şişeyi kafasına dikmiş olmasının nedeninin zaten Ian olmasıydı. Aslında eski ve komik bir hikayeydi.

Birinci sınıftayken yatakhaneden çıkmış atar topar uçuş dersine gidiyorlardı. Dylan çok heyecanlıydı ve geri geri koşup Ian’a hızlı olmasını söylerken aniden bir taşa takılmış ve yeri boylamıştı. Ne yazıktı aynı taşa Ian’da takılmış ve tam olarak Dylan’ın üzerine uçmuştu. Bu esnada kocaman bir “muck” sesiyle dudakları birleşmişti ve Dylan hemen ardından Ian’ı üzerinden ittirerek “Iıııy. Bunu kimseye anlatamazsın!!” Diye ciyaklamıştı. Aslında o gün aralarında verdikleri bu söz ve sırla oldukça yakın arkadaş olmuşlardı. O gün den sonra da asla bu konu hakkında konuşmamışlardı. Bir süre aralarında tuhaf bir hava olmuş olsada hızlıca üstesinden gelmişlerdi.

Ian’a seslendikten hemen sonra aynı ima ile “Adam? dedi ikisinin arasında şişeyi sallayıp duruyordu sırıtarak, Diana hala ona büyük bir şokla bakarken şişeyi elinden biri aldığı sırada kıza döndü. “Hiç öyle bakma, düşündüğün gibi bir şey değil!” Dedi ciddi bir tavırla.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melody Berilda Petrović
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 6

Melody Berilda Petrović
Gryffindor

"Başlayacağım dersine ya! Daraldım, bunaldım, sıkıldım!" Elindeki tüy kalemi öfkeyle masanın üzerine fırlatıp söylene söylene ayağa kalkan Melody, ders çalışan tüm ahaliyi toplayıp biraz dinlenmeleri için herkesi sürüklemişti. Tüm binadaşları bunu bekliyor gibiydi, minik kız Adam’ın bile bunalmışlığını görebiliyordu, elinden tuttuğu gibi derslerden koparmıştı onu da.

Toplaşan Gryffindorlular tatlı tatlı sohbet ederken Parfait içeri girmiş ve Diana'nın kucağına bir şey bırakmıştı. Gözlerini kocaman açıp bu şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştı kahve saçlı kız, Parfait getirdiyse her şey olabilirdi neticede. Yaşadığı 'yaprak olayı' nı unutmuş değildi, biraz Merlin'in donunu yemişse de çok eğlenmişti o zaman, ve bu Parf'ın sayesinde olmuştu, bu yüzdendi merakı. Bu işin sonunda bir eğlence seziyordu.

Sezgileri yanılmamıştı minik kızın, Diana ateşviskisi olduğunu söylemişti elindeki şişenin. Hemen ardından attığı anahtar ise gayet iyi bildiği bir yere aitti,müzik aşığı Melody defalarca kez müzik odasına gitmiş ve enstrümanlarla vakit geçirmişti zaten.

Yapacakları şeyi anlayan minik kız sırıttı, çok eğlenecekleri kesindi. Tam o sırada bunları onaylamıyormuş gibi bakan yeşil gözlü büyücü ilişti gözüne,onu bir şekilde ikna etmeliydi. Lena bile kendilerine katılmıştı, Adam’ın kendisini bundan  mahrum etmesine izin vermeyecekti.

Müzik odasına giderken bir yandan Adam’ı sürüklemiş, bir yandan da onu ikna etme çabalarına girişmişti. Tatlı ricaları işe yaramayınca "Anladım.. Tamam, eğer korkuyorsan seni daha fazla zorpamayacağım. Diğerleriyle de eğlenebilirim, korkmana gerek yok." şeklinde kalan yol boyunca söylenerek damarına basmayı denemişti. İşe de yaramıştı bu yöntem, biraz söylense de oyuna katılmayı kabul etmişti arkadaşı. Sinsi kahkahasını içinde saklayıp sevinçle hoplayıp zıplayarak vardı müzik odasına.

Bu odada oldukça fazla vakit geçirmişti, hatta piyanoyu en çok kullanan öğrencilerden biri olabilirdi. Arada başka müzik aletleriyle vakit geçirse de piyano vazgeçilmeziydi minik kızın. Hatta birkaç kere Adam'la beraber de çalmışlardı eğlenmek için.

İçeri girer girmez gözleri piyanoyu buldu, ama o gün onunla işi yoktu, bakışlarını binadaşlarına yöneltti bu yüzden. Bir sandalye kapıp oturdu, yanına oturan yeşil gözlü çocuğun gergin halini görünce hafifçe kıkırdadı. En fazla ne olabilirdi ki yani?

Ateşviskisini bir oyunla taçlandırmaya karar veren grup Dylan'ın söylediklerini takiben koca bir yudum almasıyla başlamıştı. Melody bu gruptaki kimseden 'o anlamda' hoşlanmıyordu, dolayısıyla bu tur içenler arasında değildi. Tam o sırada Adam’ın kendisine uzatılan şişenin ağzını eliyle şöyle bir silip kafasına diktiğini gördü ağzı bir karış açık kaldı. Gözlerini belerte belerte şokla arkadaşına baktı. Kimden hoşlanıyordu? Ne zamandan beri hoşlanıyordu? Ve en önemlisi KENDİSİNİN NİYE BUNDAN HABERİ YOKTU?!

Bu turda grubun çoğunun içtiğini görünce "Vay anam vay… Kim kimden hoşlanıyor acaba?" diye içinden geçirdiyse de sessiz kaldı. Yeşil gözlü büyücüyü hunharca dürtüp her şeyi anlatması için sıkıştırmak istese de merakını zorlukla bastırıp oyuna odaklandı.

Maxime'in söyledikleriyle yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu, yan yan Adam’a bakarken kahkaha atmamak için kendisini zor tutuyordu Melody. Yaşananlara bizzat şahit olduğu için hatırlaması çok zor olmamıştı, kahkahasını bastırmaya çalışarak yavaşça yanındaki çocuğu dürttü. Yerinde rahatsızca kıpırdanan yeşil gözlü çocuk gelen şişeden ikinci kere içerken minik kız sessiz kahkahalarını bastıramayarak deli gibi gülmeye başladı.

Başını tutan Adam’ı görünce "Bu gidişle birileri cidden sarhoş olacak" diye düşündü kıkırdayarak, sarhoş bir Adam görmek fena olmazdı doğrusu. Veya sarhoş bir Lena. Çalışkan ve ciddi olan herkesin sarhoş halini görmek aşırı eğlenceli olacaktı.


En son Melody Berilda Everdeen tarafından 19.02.21 14:15 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ian E. Galen
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 76

Ian E. Galen
Gryffindor

Annalise da içkiyi içeriğinde ne düşüneceğini şaşırdı. Şimdi bu kimden hoşlanıyordu oda da arkadaş grubunda da sürüsüne bereket edilecek sayıda erkek vardı. Şimdi tutup Maxime'nin kaslarına ya da Parf'a tutulmuş olmasın. Keyiflemesi gerekirken ilginç bir düşünce almıştı genç büyücüyü. Yüzü düşmüş kafası çok karışmıştı. Ulan Dylan kıza yürüyeceksin diye beni yaktın. Ne vardı ya zaten bilmiyor musunuz oğlum. Dylan ile Diana çok yakışıyordu bir an önce sevgili olsalar diye geçiriyordu aklından. Belki o zaman Dylan'a Anna ile hislerini açabilirdi. Ne tepki verirdi acaba. Aman kız da birinden hoşlanıyormuş bıraksam mi peşini?


Maxime sağ olsun soruyu değiştirirken bir erkekle öpüşüp öpüşmediğini bir saniye düşündü sonra suratını pis bir gülümseme belirdi. Dylan ona bakareken kaşları ile ' söyleyeyim mi heh söyleyeyim mi?' der gibi işaretler yaptı. Komik bir aynıydı. Uçuş konusundaki başarısızlığının başlangıç aynıydı. Kaza sonucu dudakları buluştuğunda Dylan'la büyücünün kimseye anlatma çıkışına "Tamam kimseye anlatmam. Bu dudaklar kızlara ait dostum zaten." diye karşılık vermişti o zaman. Ama Merlin sağolsun kafa çocuktu da bu saçma anı uzamadan tarihin tozlu raflarına kalkmıştı. Sıra Ian'a geldiğinde sessiz bir şekilde yudumunu aldı kapaktan. İki de iki... Ulan böyle giderse kafa bir milyon olacak Merlin vere de saçma sapan davranmasa..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Diana Destinee
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 104

Diana Destinee
Gryffindor


Boğazının ortasını yakmaya devam eden içecek ara ara midesinin de yanmasına sebep oluyor fakat ardından kendisini dizginleyerek susuzluk hissetmesi konusunda cadıyı zorluyordu. Zaten ağız dolusu içtiği şişe başkasının ellerinde de dolaşırken ancak kendisine gelecekti. Kim bilir, belki de oyunda şanslı taraf olurdu ve tekrardan kafasına dikmesine gerek kalmadan sessizce ortak salona geri dönebilirdi.

Adam da koca bir yudumu ağzına götürdüğünde şaşırmamıştı. Zira bu genç oğlanın Melody'e karşı bakışlarının bir süredir evrildiğinin farkında olmamak mümkün değildi. Ardından çekiştirerek aldığı şişeyi Maxime, beklenmedik bir soruyla süslediğinde gözlerini patlatarak çevrelerine bakındı. Parfait istifini bozmadan elini şişeye doğru uzattığında cadının pek de şaşırdığı söylenemezdi. Diana'nın tanıdığı en uçarı insanlardan birisiydi bu büyücü. Yüzünün ötesine baktığınızda yaşına kıyasla pek çok şeyi deneyimlediğini görmek zaten mümkündü. Nasıl olsa kendisi de sohbeti açıldığında bunu anlatmaktan çekince duymazdı. Ancak Dylan şişeyi hızlıca kendisine doğru çekiştirdiğinde Diana'nın ağzı bir karış denecek kadar açıldı. "Ne?" dedi kulağının dibinde gürültüyle inanamayarak. Dylan bakışlarını  Ian'a kaçırdığında gülmeden edemedi. Elbette düşündüğü gibi bir şey olmadığını biliyordu ancak buna rağmen "Elma popo!" diye geçirdi aklından. İkisini birlikte düşünmek istemezken Ian da kararan bakışlarla Dylan'a bakıyordu.

Adam okkalı bir yudumun boğazından geçmesine izin verdikten sonrasında Diana hala şaşkınlığını toparlayabilmiş değildi. Büyücüden uzanıp şişeyi eline aldığında "Tamam." demişti kolunu yana doğru açarak. "Daha önce hiç çıplak yüzmedim." diyerek etrafındakilere bakındı. Çevresindeki büyücü ve cadıların nabzını birkaç saniye için ölçmeye çalıştığında şişeyi dudaklarına götürdü ve büyük bir yudumun tekrardan ağzının içerisine dolmasına izin verdi. Üç yıl önce, Yunanistan adalarından birisine gittiklerinde edindiği birkaç arkadaşıyla gecenin bir vakti suya çıplak girmişler, birisinin ısrarcılığı gecenin sabahında hepsinin hasta olmasına sebep olmuştu. Şişe dudaklarındayken bu anı hatırladığında utancını bastırmak için bir yudum daha içti Diana. Kim böbürlenerek çıplak yüzerdi ki? Yüzünü hafifçe ekşittikten sonra kendisine bakan Dylan'ın yüzüne kafasını hafifçe çevirip güldü ve şişeyi birilerinin alması için ortaya uzattı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://www.hogwarts-rpg.com/t5963-diana-destinee-lejant
Lena Dora Warner
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 1

Lena Dora Warner
Gryffindor
Soru seansı ve bakışmalar devam ederken şişeyi eline almamış bir şekilde, bacak bacak üstüne atarak oturuyordu Lena. Aynı ifadesiz hali ile izliyorken Adam'ı ve içişini izledi bir kaç saniye. Ardından ise teşkilat gibi anlaştıkları Diana'nın sorusu ile durdu. "Oh, hayır... Baban sarhoş olursan bundan hoşlanmayacak Lena. Ama neyseki izin veriyor hehe." Şişeyi uzatan kıza doğru keskin bir bakış attıktan sonra istemsizce gerilmişti dudakları. Öne doğru eğildi ve şişeyi sıkıca kavrayıp geriye yaslandı. Onu izleyen bir kaç kişi ile göz göze geldiği sıra gelmişti anısı aklına. Evlerinde çok eskiden kalmış olduğu belli olan küçük havuz geldi aklına. Suyu nereden geliyordu o da bilmiyordu ama, o tuzlu suda bir delilik daha yapıp çıkartmıştı kıyafetlerini. Bunu neden yapmıştı kendi biliyor muydu? Hayır. O gece, içinde olan alevi söndürme isteği baskın olmuştu aklına. Kıyafetlerini bedeninden ayırdıktan sonra yanan vücudunu saldı soğuk suya. Derin sulardan korkması bile engel olamamıştı ona halbuki. Bir anda soğuk suya düşen, ardından ise hıçkırarak ağlayan halini düşünmeyi yarıda kesmiş ve şişeyi aniden yükseltmişti havaya. Dudaklarından boğazına inen büyük yudum ile kafasını eğerken yanakları içinde hazne gibi tutulan sıvı iğrenç gelmişti ona. Zorlukla yuttuktan sonra saçlarını geriye attı ve şişeyi sallayarak ortaya uzattı. Başka kim bu şekilde delilik yapmıştı merak etmiyor değildi. Hafifçe iki yanağını silerken sinsice gülümsedi ve insanları süzdü. Ateşviskisini getiren çocuğa bakıyor, gözlerini kısıyor ve ortak olarak daha neler yaşayacaklarını kestirmeye çalışıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwarts-rpg.forummotion.com/t6234-lena-dora-warner-leja
Ian E. Galen
Gryffindor
Ϟ Rp Beğenileri : 76

Ian E. Galen
Gryffindor


İan eğlenmesini bilen bir çocuktu ve Diana'nın sorduğu şeyi de kesinlikle yapmıştı. Bundan bir kaç yıl kadar önce yaz tatilinde eski okulundan arkadaşlar ile gece dışarda oyun oynarken olan bir olaydı. Muggle arkadaş grubu o kadar kafa çocuklardı ki kendilerine durmadan meydan okuyarak çılgın şeyler yapıyorlardı. Yine o anlardan bitiydi. Ian'ın yüzme konusuunda iyi  olduğunu bilen arkaaşının aklına çılgınca gelen fikir sonuçunda bir yüzme durumunun içine girmişti.

Arakadaşı ile yolda yürürken çocuk birden 'Dostum sen her yerde yüzebilir misin?' diye sordu. Ian övünerek 'okyonus mokyonus dinlemem. Yüzeriz. Ne oldu?' dedi.  Gerçekten de bunu yapmıştı. Annesi ile gittiği tatillerde okyanu, deniz ve göl fark etmeksizin yüzüyordu. 'Soru sormak yok. Şurada yüz ama çıplak' dedi. 'Ama kankooooooo' die hayıflansa da soru sormak yok olayını kullandığı için yapmak zorundaydı. Merlin sağ olsun hava sıcaktı da üşütmediler.

"Öhöm efendim üçte üç..." diyerek şişeden bir fırt aldı. "Böyle meydanlarda bulunan aşırı gösterişli fıskıyeler var ya. Heh öyle bir yerde idda için girmiştim. "
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bazı Oyunlar ve Arkadaşlıklar
Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts-RPG :: Müzik Odası-